TÜRKÇE OKUNUŞ |
103. lâ tüdrikühü-l'ebṣâr. vehüve yüdrikü-l'ebṣâr. vehüve-lleṭîfü-lḫabîr.
|
|
DİYANET VAKFI |
103. Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
103. Gözler O'nu görmez, O bütün gözleri görür. O Latif'tir, haberdardır.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
103. Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her şeyden haberlidir.
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
103. Gözler onu göremez, o, gözleri görür, odur lütfü bol ve her şeyden haberdar.
|
|
ALİ BULAÇ |
103. Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
103. Gözler O'nu görmez, O gözleri görür; O latif (gözle görülmez veya lutuf sahibi), herşeyi haber alandır.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
103. Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O latif olandır, haberdar olandır.
|
|
SUAT YILDIRIM |
103. Gözler O'na erişemez. O’nun ilmi ise bütün gözleri ihata eder.(Gözlerin görmediği her şeye nüfuz eden, her şeyden haberdar olan) latîf ve habîr O’dur. (67,14; 31,16) {KM, Çıkış 33,20; Yuhanna 1,18}
|
|