TÜRKÇE OKUNUŞ |
101. ḳuli-nżurû mâẕâ fi-ssemâvâti vel'arḍ. vemâ tugni-l'âyâtü vennüẕüru `an ḳavmil lâ yü'minûn.
|
|
DİYANET VAKFI |
101. De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)" Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.
|
|
DİYANET İŞLERİ |
101. "Göklerde ve yerde neler var, bir bakın" de. İnanmayacak bir millete ayetler ve uyarmalar fayda vermez.
|
|
ELMALILI HAMDI YAZIR |
101. De ki: "Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakın!" Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!
|
|
ABDULBAKİ GÖLPINARLI |
101. De ki: Bir bakın da görün, neler var göklerde ve yeryüzünde. Fakat bunca deliller, bunca korkutan peygamberler, inanmayan topluluğa ne fayda eder?
|
|
ALİ BULAÇ |
101. De ki: "Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin." İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarmalar bir şey sağlamaz.
|
|
SÜLEYMAN ATEŞ |
101. Göklerde ve yerde olanlara bakın! de; ama o ayetler ve uyarılar, inanmayacak bir kavme yarar sağlamaz.
|
|
GÜLTEKİN ONAN |
101. De ki: "Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin." İnanmayan bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarmalar bir şey sağlamaz.
|
|
SUAT YILDIRIM |
101. De ki: “Göklerde ve yerde neler ve neler var, bir baksanıza!” Fakat bunca işaretler ve uyarılar iman etmeyecek kimselere ne fayda verir ki?
|
|