KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
لَا  
يَرْقُبُونَ yerḳubūne ne gözetirler ر ق ب
فِي karşı  
مُؤْمِنٍ muminin bir mü’mine ا م ن
إِلًّا illen bir yakınlık ا ل ل
وَلَا ve lā ne de  
ذِمَّةً ƶimmeten bir andlaşma ذ م م
وَأُولَٰئِكَ ve ulāike ve işte  
هُمُ humu onlardır  
الْمُعْتَدُونَ l-muǎ’tedūne saldırganlar ع د و
TÜRKÇE OKUNUŞ
10. lâ yerḳubûne fî mü'minin illev velâ ẕimmeh. veülâike hümü-lmü`tedûn.
DİYANET VAKFI
10. Bir mümin hakkında ne ahit tanırlar ne de antlaşma. Çünkü onlar saldırganların kendileridir.
DİYANET İŞLERİ
10. Onlar hiçbir müminin yakınlık veya ahdini gözetmezler. İşte aşırı gidenler bunlardır.
ELMALILI HAMDI YAZIR
10. Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
10. İnanan birisine karşı ne bir yakınlık gözetirler, ne bir ahde riayet ederler ve onlardır haddi aşanların ta kendileri.
ALİ BULAÇ
10. Onlar (hiç) bir mü'mine karşı ne 'akrabalık bağlarını', ne de 'sözleşme hükümlerini' gözetip tanırlar. İşte bunlar, haddi aşmakta olanlardır.
SÜLEYMAN ATEŞ
10. Bir mü'mine karşı ne and, ne de andlaşma gözetmezler. İşte saldırganlar onlardır.
GÜLTEKİN ONAN
10. Onlar (hiç) bir inançlıya karşı ne 'akrabalık bağlarını' ne de 'sözleşme hükümlerini' gözetip tanırlar. İşte bunlar haddi aşmakta olanlardır.
SUAT YILDIRIM
10. Müminler hakkında ne ahit, ne yemin, ne hukuk, hiçbir şey gözetmezler.Bunlar öyle saldırgan kimselerdir!