KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَالَّذِينَ velleƶīne kimseler  
جَاءُوا cāū gelenler ج ي ا
مِنْ min  
بَعْدِهِمْ beǎ’dihim onlardan sonra ب ع د
يَقُولُونَ yeḳūlūne derler ki ق و ل
رَبَّنَا rabbenā Rabbimiz ر ب ب
اغْفِرْ ğfir bağışla غ ف ر
لَنَا lenā bizi  
وَلِإِخْوَانِنَا veliiḣvāninā ve kardeşlerimizi ا خ و
الَّذِينَ elleƶīne  
سَبَقُونَا sebeḳūnā bizden önce س ب ق
بِالْإِيمَانِ bil-īmāni inanmış olan ا م ن
وَلَا ve lā ve  
تَجْعَلْ tec’ǎl bırakma ج ع ل
فِي  
قُلُوبِنَا ḳulūbinā kalblerimizde ق ل ب
غِلًّا ğillen bir kin غ ل ل
لِلَّذِينَ lilleƶīne karşı  
امَنُوا āmenū inananlara ا م ن
رَبَّنَا rabbenā Rabbimiz ر ب ب
إِنَّكَ inneke elbette sen  
رَءُوفٌ raūfun çok şefkatli ر ا ف
رَحِيمٌ raHīmun çok merhametlisin ر ح م
TÜRKÇE OKUNUŞ
10. velleẕîne câû mim ba`dihim yeḳûlûne rabbene-gfir lenâ veliiḫvânine-lleẕîne sebeḳûnâ bil'îmâni velâ tec`al fî ḳulûbinâ gillel lilleẕîne âmenû rabbenâ inneke raûfür raḥîm.
DİYANET VAKFI
10. Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!
DİYANET İŞLERİ
10. Onlardan sonra gelenler: "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde müminlere karşı kin bırakma; Rabbimiz! Şüphesiz Sen şefkatlisin, merhametlisin" derler.
ELMALILI HAMDI YAZIR
10. Onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
10. Ve onlardan sonra gelenler de Rabbimiz derler, suçlarımızı ört bizim ve bizden önce inanan kardeşlerimize ve inananlara karşı gönlümüze bir kin, bir haset verme; Rabbimiz, şüphe yok ki sen esirgeyicisin, rahimsin.
ALİ BULAÇ
10. Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten Sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin."
SÜLEYMAN ATEŞ
10. Ve onlardan önce o yurda (Medine'ye) yerleşen, imana sarılanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilen(ganimet)lerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç (eğilimi) duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, (göç eden yoksul kardeşlerini) öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar başarıya erenlerdir.
GÜLTEKİN ONAN
10. Bir de onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma rabbimiz; gerçekten sen çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin."
SUAT YILDIRIM
10. Onlardan sonra gelenler (başta muhacirler olarak, kıyamete kadar gelecek müminler): “Ey kerim Rabbimiz, derler, bizi ve bizden önceki mümin kardeşlerimizi affeyle! İçimizde müminlere karşı hiçbir kin bırakma! Duamızı kabul buyur ya Rabbenâ, çünkü Sen raufsun, rahîmsin!” (şefkat ve ihsanın son derece fazladır). (9,100)