KELİME ANLAMLARI
Arapça Okunuş Türkçe Okunuş Kelime Meali Kökü
وَلَئِنْ velein ve şayet  
أَذَقْنَاهُ eƶeḳnāhu ona tattırırsak ذ و ق
نَعْمَاءَ neǎ’māe bir nimet ن ع م
بَعْدَ beǎ’de sonra ب ع د
ضَرَّاءَ Derrāe bir darlıktan ض ر ر
مَسَّتْهُ messethu kendisine dokunan م س س
لَيَقُولَنَّ leyeḳūlenne mutlaka der ق و ل
ذَهَبَ ƶehebe gitti ذ ه ب
السَّيِّئَاتُ s-seyyiātu kötülükler س و ا
عَنِّي ǎnnī benden  
إِنَّهُ innehu şüphesiz o  
لَفَرِحٌ leferiHun şımarık ف ر ح
فَخُورٌ feḣūrun ve böbürlenendir ف خ ر
TÜRKÇE OKUNUŞ
10. velein eẕaḳnâhü na`mâe ba`de ḍarrâe messethü leyeḳûlenne ẕehebe-sseyyiâtü `annî. innehû leferiḥun feḫûr.
DİYANET VAKFI
10. Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette "Kötülükler benden gitti" der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir.
DİYANET İŞLERİ
10. Başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak, "Musibetler başımdan gitti" der; doğrusu o, şımarıp böbürlenen biridir.
ELMALILI HAMDI YAZIR
10. Ve şayet ona dokunan bir sıkıntıdan sonra bir nimet tattırırsak, "Artık benden bütün kötülükler silinip gitti." der, mutlaka böbürlenir ve şımarır.
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
10. Fakat ona, bir dertten, bir musibetten sonra nimeti tattırırsak benden bütün kötülükler gitti der. Şüphe yok ki o şımarır, böbürlenmeye övünmeye koyulur.
ALİ BULAÇ
10. Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.
SÜLEYMAN ATEŞ
10. Ve eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir ni'met taddırsak, mutlaka: "Kötülükler benden gitti" der, sevinir, övünür.
GÜLTEKİN ONAN
10. Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırsak, kuşkusuz "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.
SUAT YILDIRIM
10. Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: “Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti!” der, sevinir, övünür durur.