Vav-Kef-Elif و ك ا
to recline.
Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 11 kez geçiyor.
Kökten (أَتَوَكَّؤُا۟ ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler
20:18 أَتَوَكَّأُ etevekkeu dayanıyorum
Fiil Tefa’ul Kalıbı 1. şahıs, Tekil Şimdiki/Geniş Zaman
Tâ-Hâ Suresi 18. Ayet
قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَىٰ (18)
18. O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
Kökten (مُتَّكَ ٔ ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler
12:31 مُتَّكَأً muttekeen dayanacak yastıklar
İsim İfti’al Kalıbı Edilgen Eril Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Yûsuf Suresi 31. Ayet
فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ أَرْسَلَتْ إِلَيْهِنَّ وَأَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَأً وَآتَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِنْهُنَّ سِكِّينًا وَقَالَتِ اخْرُجْ عَلَيْهِنَّ ۖ فَلَمَّا رَأَيْنَهُ أَكْبَرْنَهُ وَقَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا هَٰذَا بَشَرًا إِنْ هَٰذَا إِلَّا مَلَكٌ كَرِيمٌ (31)
31. Kadın, onların dedikodusunu duyunca, onlara davetçi gönderdi; onlar için dayanacak yastıklar hazırladı. Herbirine bir bıçak verdi. (Kadınlar meyveleri soyarken Yusufa): "Çık karşılarına!" dedi. Kadınlar onu görünce, onun büyüklüğünü anladılar. (Şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve dediler ki: Haşa Rabbimiz! Bu bir beşer değil... Bu ancak üstün bir melektir!
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
Kökten (مُتَّكِ ِٔين ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler
18:31 مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanırlar
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Kehf Suresi 31. Ayet
أُولَٰئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِنْ سُنْدُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۚ نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا (31)
31. İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dibadan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
36:56 مُتَّكِئُونَ muttekiūne yaslanmışlardır
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Merfû` İsim Belirsiz
Yâsîn Suresi 56. Ayet
هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ (56)
56. Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
38:51 مُتَّكِئِينَ muttekiīne koltuklara yaslanılar
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Sâd Suresi 51. Ayet
مُتَّكِئِينَ فِيهَا يَدْعُونَ فِيهَا بِفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ وَشَرَابٍ (51)
51. Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
52:20 مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanarak
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Tûr Suresi 20. Ayet
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ سُرُرٍ مَصْفُوفَةٍ ۖ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ عِينٍ (20)
20. " Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak"Onları, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişizdir:
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
55:54 مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanırlar
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Rahmân Suresi 54. Ayet
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ فُرُشٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ ۚ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَانٍ (54)
54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
55:76 مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanırlar
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Rahmân Suresi 76. Ayet
مُتَّكِئِينَ عَلَىٰ رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍ (76)
76. Yeşil yastıklara ve harikulade güzel döşemelere yaslanırlar.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
56:16 مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanırlar
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Vâkı’a Suresi 16. Ayet
مُتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ (16)
16. Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
76:13 مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanırlar
İsim İfti’al Kalıbı Etken Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
İnsan Suresi 13. Ayet
مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۖ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا (13)
13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM
Kökten (يَتَّكِ ُٔ ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler
43:34 يَتَّكِئُونَ yettekiūne yaslanacakları
Fiil İfti’al Kalıbı Etken 3. şahıs, Eril, Çoğul Şimdiki/Geniş Zaman Mansûb İsim Belirsiz
Zuhruf Suresi 34. Ayet
وَلِبُيُوتِهِمْ أَبْوَابًا وَسُرُرًا عَلَيْهَا يَتَّكِئُونَ (34)
34. Evlerinin kapılarını ve üzerine yaslanacakları koltukları da (hep gümüşten yapardık).
DİYANET VAKFI
TÜRKÇE OKUNUŞ
ELMALILI HAMDI YAZIR
DİYANET İŞLERİ
ABDULBAKİ GÖLPINARLI
ALİ BULAÇ
GÜLTEKİN ONAN
SÜLEYMAN ATEŞ
SUAT YILDIRIM