Ta-Vav-Ra     ط و ر
went or hovered round about it, approach, time or one time, repeated times, quantity/measure/extent/limit, aspect/form/disposition, way of action, manner, kind/class, stage/state, Mount Sinai, Mount of Olives, applied to several other mountains, mountain which produces trees, mountain, wild or to estrange oneself from mankind, stranger, utmost point, encounter two extremes.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 11 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   أَطْوَار
10 kez   طُور
Kökten (أَطْوَار) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 71:14  أَطْوَارًا    eTvāran    aşama aşama  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nûh  Suresi 14. Ayet
وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا (14)

14. Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.
Kökten (طُور) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:63  الطُّورَ    T-Tūra    dağı  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 63. Ayet
وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ (63)

63. Sizden sağlam bir söz almış, Tur dağının altında, size verdiğimizi kuvvetle tutun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki, korunursunuz (demiştik de);
 2:93  الطُّورَ    T-Tūra    Turdağını  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 93. Ayet
وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُوا ۖ قَالُوا سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ ۚ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِهِ إِيمَانُكُمْ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (93)

93. Hatırlayın ki, Tur dağının altında sizden söz almış: Size verdiklerimizi kuvvetlice tutun, söylenenleri anlayın, demiştik. Onlar: İşittik ve isyan ettik, dediler. İnkarları sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi dolduruldu. De ki: Eğer inanıyorsanız, imanınız size ne kötü şeyler emrediyor!
 4:154  الطُّورَ    T-Tūra    Tur’u  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 154. Ayet
وَرَفَعْنَا فَوْقَهُمُ الطُّورَ بِمِيثَاقِهِمْ وَقُلْنَا لَهُمُ ادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَقُلْنَا لَهُمْ لَا تَعْدُوا فِي السَّبْتِ وَأَخَذْنَا مِنْهُمْ مِيثَاقًا غَلِيظًا (154)

154. Söz vermeleri (ni takviye) için Tur'u başlarına diktik de onlara, "Baş eğerek kapıdan girin" dedik, "Cumartesi günü sınırı aşmayın" dedik. Kendilerinden sağlam söz aldık.
 19:52  الطُّورِ    T-Tūri    Tur’un  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 52. Ayet
وَنَادَيْنَاهُ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ الْأَيْمَنِ وَقَرَّبْنَاهُ نَجِيًّا (52)

52. Ona Tur'un sağ tarafından seslendik ve onu, fısıldaşan kimse kadar (kendimize) yaklaştırdık.
 20:80  الطُّورِ    T-Tūri    Tur’un  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tâ-Hâ  Suresi 80. Ayet
يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ قَدْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ عَدُوِّكُمْ وَوَاعَدْنَاكُمْ جَانِبَ الطُّورِ الْأَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَىٰ (80)

80. Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık; Tur'un sağ tarafına (gelmeniz için) size vade tanıdık ve size kudret helvası ile bıldırcın eti lütfettik.
 23:20  طُورِ    Tūri    Tur-i  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’minûn  Suresi 20. Ayet
وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِنْ طُورِ سَيْنَاءَ تَنْبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِلْآكِلِينَ (20)

20. Tur-i Sina'da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.
 28:29  الطُّورِ    T-Tūri    Tur’un  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kasas  Suresi 29. Ayet
فَلَمَّا قَضَىٰ مُوسَى الْأَجَلَ وَسَارَ بِأَهْلِهِ آنَسَ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ نَارًا قَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَعَلِّي آتِيكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ أَوْ جَذْوَةٍ مِنَ النَّارِ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ (29)

29. Sonunda Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tur tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir ateş parçası getiririm, dedi.
 28:46  الطُّورِ    T-Tūri    Tur’un  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kasas  Suresi 46. Ayet
وَمَا كُنْتَ بِجَانِبِ الطُّورِ إِذْ نَادَيْنَا وَلَٰكِنْ رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَ لِتُنْذِرَ قَوْمًا مَا أَتَاهُمْ مِنْ نَذِيرٍ مِنْ قَبْلِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ (46)

46. (Musa'ya) seslendiğimiz zaman da, sen Tur'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerıne uyarıcı (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik); ola ki düşünüp öğüt alırlar.
 52:1  وَالطُّورِ    veTTūri    andolsun Tur’a  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tûr  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالطُّورِ (1)

1. Tur'a, andolsun ki,
 95:2  وَطُورِ    ve Tūri    ve dağına  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tîn  Suresi 2. Ayet
وَطُورِ سِينِينَ (2)

2. Sina dağına,