Ra-Kef-Be     ر ك ب
Binmek ata, gemiye

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 15 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   رَّكْب
1 kez   رِكَاب
9 kez   رَكِبَ
1 kez   رُكْبَان
1 kez   رَكَّبَ
1 kez   رَكُوب
1 kez   مُّتَرَاكِب
Kökten (رَّكْب) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 8:42  وَالرَّكْبُ    ve rrakbu    ve kervan da  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Enfâl  Suresi 42. Ayet
إِذْ أَنْتُمْ بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُمْ بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوَىٰ وَالرَّكْبُ أَسْفَلَ مِنْكُمْ ۚ وَلَوْ تَوَاعَدْتُمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْمِيعَادِ ۙ وَلَٰكِنْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا لِيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ عَنْ بَيِّنَةٍ وَيَحْيَىٰ مَنْ حَيَّ عَنْ بَيِّنَةٍ ۗ وَإِنَّ اللَّهَ لَسَمِيعٌ عَلِيمٌ (42)

42. Hatırlayın ki, (Bedir savaşında) siz vadinin yakın kenarında (Medine tarafında) idiniz, onlar da uzak kenarında (Mekke tarafında) idiler. Kervan da sizden daha aşağıda (deniz sahilinde) idi. Eğer (savaş için) sözleşmiş olsaydınız, sözleştiğiniz vakit hususunda ihtilafa düşerdiniz. Fakat Allah, gerekli olan emri yerine getirmesi, helak olanın açık bir delille (gözüyle gördükten sonra) helak olması, yaşayanın da açık bir delille yaşaması için (böyle yaptı). Çünkü Allah hakkıyla işitendir, bilendir.
Kökten (رِكَاب) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 59:6  رِكَابٍ    rikābin    deve  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Haşr  Suresi 6. Ayet
وَمَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ مِنْهُمْ فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلَا رِكَابٍ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ يُسَلِّطُ رُسُلَهُ عَلَىٰ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (6)

6. Allah'ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı üstün kılar. Allah her şeye kadirdir.
Kökten (رَكِبَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 11:41  ارْكَبُوا    rkebū    haydi binin  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 41. Ayet
وَقَالَ ارْكَبُوا فِيهَا بِسْمِ اللَّهِ مَجْرَاهَا وَمُرْسَاهَا ۚ إِنَّ رَبِّي لَغَفُورٌ رَحِيمٌ (41)

41. (Nuh) dedi ki: "Gemiye binin! Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz ki Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir."
 11:42  ارْكَبْ    rkeb    gel bin  
Fiil   2. şahıs, Eril, Tekil   Emir Kipi   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 42. Ayet
وَهِيَ تَجْرِي بِهِمْ فِي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادَىٰ نُوحٌ ابْنَهُ وَكَانَ فِي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَبْ مَعَنَا وَلَا تَكُنْ مَعَ الْكَافِرِينَ (42)

42. Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin, kafirlerle beraber olma! diye seslendi.
 16:8  لِتَرْكَبُوهَا    literkebūhā    binmeniz için  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 8. Ayet
وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً ۚ وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ (8)

8. Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.
 18:71  رَكِبَا    rakibā    bindikleri  
Fiil   3. şahıs, Eril, İkil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 71. Ayet
فَانْطَلَقَا حَتَّىٰ إِذَا رَكِبَا فِي السَّفِينَةِ خَرَقَهَا ۖ قَالَ أَخَرَقْتَهَا لِتُغْرِقَ أَهْلَهَا لَقَدْ جِئْتَ شَيْئًا إِمْرًا (71)

71. Bunun üzerine yürüdüler. Nihayet gemiye bindikleri zaman o (Hızır) gemiyi deldi. Musa: Halkını boğmak için mi onu deldin? Gerçekten sen (ziyanı) büyük bir iş yaptın! dedi.
 29:65  رَكِبُوا    rakibū    bindikleri  
Fiil   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 65. Ayet
فَإِذَا رَكِبُوا فِي الْفُلْكِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ إِذَا هُمْ يُشْرِكُونَ (65)

65. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.
 36:42  يَرْكَبُونَ    yerkebūne    binecekleri  
Fiil   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 42. Ayet
وَخَلَقْنَا لَهُمْ مِنْ مِثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ (42)

42. Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık.
 40:79  لِتَرْكَبُوا    literkebū    binmeniz için  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 79. Ayet
اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَنْعَامَ لِتَرْكَبُوا مِنْهَا وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ (79)

79. Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır.
 43:12  تَرْكَبُونَ    terkebūne    bineceğiniz  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 12. Ayet
وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَ (12)

12. Bütün çiftleri O yaratmıştır. Ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etti.
 84:19  لَتَرْكَبُنَّ    leterkebunne    siz mutlaka bineceksiniz  
Fiil   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

İnşikâk  Suresi 19. Ayet
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍ (19)

19. Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
Kökten (رُكْبَان) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:239  رُكْبَانًا    rukbānen    binmiş olarak  
İsim   Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 239. Ayet
فَإِنْ خِفْتُمْ فَرِجَالًا أَوْ رُكْبَانًا ۖ فَإِذَا أَمِنْتُمْ فَاذْكُرُوا اللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُمْ مَا لَمْ تَكُونُوا تَعْلَمُونَ (239)

239. Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).
Kökten (رَكَّبَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 82:8  رَكَّبَكَ    rakkebeke     o şekilde seni terkib etti  
Fiil   Tef’il Kalıbı   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

İnfitâr  Suresi 8. Ayet
فِي أَيِّ صُورَةٍ مَا شَاءَ رَكَّبَكَ (8)

8. Seni istediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.
Kökten (رَكُوب) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 36:72  رَكُوبُهُمْ    rakūbuhum    binekleridir  
İsim   Tef’il Kalıbı   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yâsîn  Suresi 72. Ayet
وَذَلَّلْنَاهَا لَهُمْ فَمِنْهَا رَكُوبُهُمْ وَمِنْهَا يَأْكُلُونَ (72)

72. Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.
Kökten (مُّتَرَاكِب) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:99  مُتَرَاكِبًا    muterākiben    birbiri üzerine binmiş  
Sıfat   Tefâ’ul Kalıbı   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 99. Ayet
وَهُوَ الَّذِي أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجْنَا بِهِ نَبَاتَ كُلِّ شَيْءٍ فَأَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا نُخْرِجُ مِنْهُ حَبًّا مُتَرَاكِبًا وَمِنَ النَّخْلِ مِنْ طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِنْ أَعْنَابٍ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُشْتَبِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍ ۗ انْظُرُوا إِلَىٰ ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَيَنْعِهِ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكُمْ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ (99)

99. O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de kendisinde üstüste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.