Ra-Fe-Ayn     ر ف ع
Yükseltmek

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 29 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   رَافِع
1 kez   رَّافِعَة
22 kez   رَفَعَ
1 kez   رَفِيع
1 kez   مَرْفُوع
3 kez   مَّرْفُوعَة
Kökten (رَافِع) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:55  وَرَافِعُكَ    ve rāfiǔke    ve seni yükselteceğim  
İsim   Etken   Eril   Merfû` İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 55. Ayet
إِذْ قَالَ اللَّهُ يَا عِيسَىٰ إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ ۖ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنْتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ (55)

55. Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kafirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.
Kökten (رَّافِعَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 56:3  رَافِعَةٌ    rāfiǎtun    yükselticidir  
İsim   Etken   Dişil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Vâkı’a  Suresi 3. Ayet
خَافِضَةٌ رَافِعَةٌ (3)

3. O, alçaltıcı, yükselticidir.
Kökten (رَفَعَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:63  وَرَفَعْنَا    ve rafeǎ’nā    ve kaldırmıştık  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 63. Ayet
وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ (63)

63. Sizden sağlam bir söz almış, Tur dağının altında, size verdiğimizi kuvvetle tutun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki, korunursunuz (demiştik de);
 2:93  وَرَفَعْنَا    ve rafeǎ’nā    ve kaldırmıştık  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 93. Ayet
وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُوا ۖ قَالُوا سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَأُشْرِبُوا فِي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْ ۚ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِهِ إِيمَانُكُمْ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (93)

93. Hatırlayın ki, Tur dağının altında sizden söz almış: Size verdiklerimizi kuvvetlice tutun, söylenenleri anlayın, demiştik. Onlar: İşittik ve isyan ettik, dediler. İnkarları sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi dolduruldu. De ki: Eğer inanıyorsanız, imanınız size ne kötü şeyler emrediyor!
 2:127  يَرْفَعُ    yerfeǔ    yükseltiyordu  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 127. Ayet
وَإِذْ يَرْفَعُ إِبْرَاهِيمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَإِسْمَاعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا ۖ إِنَّكَ أَنْتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (127)

127. Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.
 2:253  وَرَفَعَ    ve rafeǎ    ve yükseltti  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 253. Ayet
تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ ۘ مِنْهُمْ مَنْ كَلَّمَ اللَّهُ ۖ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَاتٍ ۚ وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَأَيَّدْنَاهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ ۗ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا اقْتَتَلَ الَّذِينَ مِنْ بَعْدِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَلَٰكِنِ اخْتَلَفُوا فَمِنْهُمْ مَنْ آمَنَ وَمِنْهُمْ مَنْ كَفَرَ ۚ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا اقْتَتَلُوا وَلَٰكِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ (253)

253. O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkar etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lakin Allah dilediğini yapar.
 4:154  وَرَفَعْنَا    ve rafeǎ’nā    ve kaldırdık  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 154. Ayet
وَرَفَعْنَا فَوْقَهُمُ الطُّورَ بِمِيثَاقِهِمْ وَقُلْنَا لَهُمُ ادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَقُلْنَا لَهُمْ لَا تَعْدُوا فِي السَّبْتِ وَأَخَذْنَا مِنْهُمْ مِيثَاقًا غَلِيظًا (154)

154. Söz vermeleri (ni takviye) için Tur'u başlarına diktik de onlara, "Baş eğerek kapıdan girin" dedik, "Cumartesi günü sınırı aşmayın" dedik. Kendilerinden sağlam söz aldık.
 4:158  رَفَعَهُ    rafeǎhu    onu yükseltti  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 158. Ayet
بَلْ رَفَعَهُ اللَّهُ إِلَيْهِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا (158)

158. Bilakis Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
 6:83  نَرْفَعُ    nerfeǔ    yükseltiriz  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 83. Ayet
وَتِلْكَ حُجَّتُنَا آتَيْنَاهَا إِبْرَاهِيمَ عَلَىٰ قَوْمِهِ ۚ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَاءُ ۗ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ (83)

83. İşte bu, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir.
 6:165  وَرَفَعَ    ve rafeǎ    ve üstün kılan  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 165. Ayet
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلَائِفَ الْأَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِيَبْلُوَكُمْ فِي مَا آتَاكُمْ ۗ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ الْعِقَابِ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَحِيمٌ (165)

165. Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O'dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayan merhamet edendir.
 7:176  لَرَفَعْنَاهُ    lerafeǎ’nāhu    elbette onu yükseltirdik  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 176. Ayet
وَلَوْ شِئْنَا لَرَفَعْنَاهُ بِهَا وَلَٰكِنَّهُ أَخْلَدَ إِلَى الْأَرْضِ وَاتَّبَعَ هَوَاهُ ۚ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ الْكَلْبِ إِنْ تَحْمِلْ عَلَيْهِ يَلْهَثْ أَوْ تَتْرُكْهُ يَلْهَثْ ۚ ذَٰلِكَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا ۚ فَاقْصُصِ الْقَصَصَ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ (176)

176. Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.
 12:76  نَرْفَعُ    nerfeǔ    biz yükseltiriz  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 76. Ayet
فَبَدَأَ بِأَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَاءِ أَخِيهِ ثُمَّ اسْتَخْرَجَهَا مِنْ وِعَاءِ أَخِيهِ ۚ كَذَٰلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَ ۖ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ أَخَاهُ فِي دِينِ الْمَلِكِ إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ ۚ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَاءُ ۗ وَفَوْقَ كُلِّ ذِي عِلْمٍ عَلِيمٌ (76)

76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusufa böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.
 12:100  وَرَفَعَ    ve rafeǎ    ve çıkardı  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 100. Ayet
وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى الْعَرْشِ وَخَرُّوا لَهُ سُجَّدًا ۖ وَقَالَ يَا أَبَتِ هَٰذَا تَأْوِيلُ رُؤْيَايَ مِنْ قَبْلُ قَدْ جَعَلَهَا رَبِّي حَقًّا ۖ وَقَدْ أَحْسَنَ بِي إِذْ أَخْرَجَنِي مِنَ السِّجْنِ وَجَاءَ بِكُمْ مِنَ الْبَدْوِ مِنْ بَعْدِ أَنْ نَزَغَ الشَّيْطَانُ بَيْنِي وَبَيْنَ إِخْوَتِي ۚ إِنَّ رَبِّي لَطِيفٌ لِمَا يَشَاءُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ (100)

100. Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: "Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti. Çünkü beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir."
 13:2  رَفَعَ    rafeǎ    yükseltti  
Fiil   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Ra’d  Suresi 2. Ayet
اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ۖ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۚ يُدَبِّرُ الْأَمْرَ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ (2)

2. Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istiva eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip ayetleri açıklamaktadır.
 19:57  وَرَفَعْنَاهُ    ve rafeǎ’nāhu    onu yükseltmiştik  
Fiil   Etken   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 57. Ayet
وَرَفَعْنَاهُ مَكَانًا عَلِيًّا (57)

57. Onu üstün bir makama yücelttik.
 24:36  تُرْفَعَ    turfeǎ    yükseltilmesine  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nûr  Suresi 36. Ayet
فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ (36)

36. (Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;
 35:10  يَرْفَعُهُ    yerfeǔhu    onu yükseltir  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Fâtır  Suresi 10. Ayet
مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا ۚ إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ ۚ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۖ وَمَكْرُ أُولَٰئِكَ هُوَ يَبُورُ (10)

10. Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah'a amel-i salih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur.
 43:32  وَرَفَعْنَا    ve rafeǎ’nā    ve üstün kıldık  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 32. Ayet
أَهُمْ يَقْسِمُونَ رَحْمَتَ رَبِّكَ ۚ نَحْنُ قَسَمْنَا بَيْنَهُمْ مَعِيشَتَهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۚ وَرَفَعْنَا بَعْضَهُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِيَتَّخِذَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا سُخْرِيًّا ۗ وَرَحْمَتُ رَبِّكَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعُونَ (32)

32. Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.
 49:2  تَرْفَعُوا    terfeǔ    yükseltmeyin  
Fiil   Edilgen   2. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Hucurât  Suresi 2. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَرْفَعُوا أَصْوَاتَكُمْ فَوْقَ صَوْتِ النَّبِيِّ وَلَا تَجْهَرُوا لَهُ بِالْقَوْلِ كَجَهْرِ بَعْضِكُمْ لِبَعْضٍ أَنْ تَحْبَطَ أَعْمَالُكُمْ وَأَنْتُمْ لَا تَشْعُرُونَ (2)

2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.
 55:7  رَفَعَهَا    rafeǎhā    yükseltti  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Rahmân  Suresi 7. Ayet
وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ (7)

7. Göğü Allah yükseltti ve mizanı (dengeyi) O koydu.
 58:11  يَرْفَعِ    yerfeǐ    yükseltsin  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mücâdele  Suresi 11. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قِيلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِي الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا يَفْسَحِ اللَّهُ لَكُمْ ۖ وَإِذَا قِيلَ انْشُزُوا فَانْشُزُوا يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ (11)

11. Ey iman edenler! Size "Meclislerde yer açın" denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size "Kalkın" denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
 79:28  رَفَعَ    rafeǎ    yükseltti  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nâzi’ât  Suresi 28. Ayet
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّاهَا (28)

28. Onu yükseltti, düzene koydu,
 88:18  رُفِعَتْ    rufiǎt    yükseltilmiş  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Gâşiye  Suresi 18. Ayet
وَإِلَى السَّمَاءِ كَيْفَ رُفِعَتْ (18)

18. Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiş?
 94:4  وَرَفَعْنَا    ve rafeǎ’nā    ve yükseltmedik mi?  
Fiil   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

İnşirâh  Suresi 4. Ayet
وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ (4)

4. Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi?
Kökten (رَفِيع) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 40:15  رَفِيعُ    rafīǔ    yükselten  
Sıfat   Edilgen   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 15. Ayet
رَفِيعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يُلْقِي الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلَىٰ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ لِيُنْذِرَ يَوْمَ التَّلَاقِ (15)

15. Dereceleri yükselten, Arş'ın sahibi Allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle ilgili vahyi indirir.
Kökten (مَرْفُوع) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 52:5  الْمَرْفُوعِ    l-merfūǐ    yükseltilmiş  
İsim   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tûr  Suresi 5. Ayet
وَالسَّقْفِ الْمَرْفُوعِ (5)

5. Yükseltilmiş tavana(göğe),
Kökten (مَّرْفُوعَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 56:34  مَرْفُوعَةٍ    merfūǎtin    yükseltilmiş  
İsim   Edilgen   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Vâkı’a  Suresi 34. Ayet
وَفُرُشٍ مَرْفُوعَةٍ (34)

34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.
 80:14  مَرْفُوعَةٍ    merfūǎtin    saygı ile yükseltilen  
Sıfat   Edilgen   Dişil, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Abese  Suresi 14. Ayet
مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍ (14)

14. Tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde,
 88:13  مَرْفُوعَةٌ    merfūǎtun    yükseltilmiş  
Sıfat   Edilgen   Dişil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Gâşiye  Suresi 13. Ayet
فِيهَا سُرُرٌ مَرْفُوعَةٌ (13)

13. Yükseltilmiş tahtlar,