Kaf-Sad-Vav     ق ص و
distant/remote, far, go far away. quswa - more remote, further.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
3 kez   أَقْصَا
1 kez   قُصْوَىٰ
1 kez   قَصِيّ
Kökten (أَقْصَا) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 17:1  الْأَقْصَى    l-eḳSā    Aksa’ya  
Sıfat   Eril, Tekil   Merfû` İsim   

İsrâ  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا ۚ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ (1)

1. Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.
 28:20  أَقْصَى    eḳSā    öbür ucundan  
İsim   Eril, Tekil   Mecrûr İsim   

Kasas  Suresi 20. Ayet
وَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَىٰ قَالَ يَا مُوسَىٰ إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ (20)

20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.
 36:20  أَقْصَى    eḳSā    en uzak yeri-  
İsim   Eril, Tekil   Mecrûr İsim   

Yâsîn  Suresi 20. Ayet
وَجَاءَ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ رَجُلٌ يَسْعَىٰ قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَلِينَ (20)

20. Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!"
Kökten (قُصْوَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 8:42  الْقُصْوَىٰ    l-ḳuSvā    uzak kenarında idiler  
Sıfat   Dişil, Tekil   Merfû` İsim   

Enfâl  Suresi 42. Ayet
إِذْ أَنْتُمْ بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُمْ بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوَىٰ وَالرَّكْبُ أَسْفَلَ مِنْكُمْ ۚ وَلَوْ تَوَاعَدْتُمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْمِيعَادِ ۙ وَلَٰكِنْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا لِيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ عَنْ بَيِّنَةٍ وَيَحْيَىٰ مَنْ حَيَّ عَنْ بَيِّنَةٍ ۗ وَإِنَّ اللَّهَ لَسَمِيعٌ عَلِيمٌ (42)

42. Hatırlayın ki, (Bedir savaşında) siz vadinin yakın kenarında (Medine tarafında) idiniz, onlar da uzak kenarında (Mekke tarafında) idiler. Kervan da sizden daha aşağıda (deniz sahilinde) idi. Eğer (savaş için) sözleşmiş olsaydınız, sözleştiğiniz vakit hususunda ihtilafa düşerdiniz. Fakat Allah, gerekli olan emri yerine getirmesi, helak olanın açık bir delille (gözüyle gördükten sonra) helak olması, yaşayanın da açık bir delille yaşaması için (böyle yaptı). Çünkü Allah hakkıyla işitendir, bilendir.
Kökten (قَصِيّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 19:22  قَصِيًّا    ḳaSiyyen    uzak  
Sıfat   Eril, Tekil   Mansûb İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 22. Ayet
فَحَمَلَتْهُ فَانْتَبَذَتْ بِهِ مَكَانًا قَصِيًّا (22)

22. Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi.