Ha-Vav-Ye     ح و ي
To be or become dark green or dark red or brown or black and dried up by reason of oldness. To collect/bring/draw/gather a thing together, grasp a thing, get or gain possession of a thing, take possession of a thing, hold a thing within ones grasp or possession, possess a thing, comprise or comprehend or contain something, to turn a thing around, to wind a thing, assume a round or circular form, to coil, to make a small watering trough or tank for ones camels, to have or assume a roundness or circularity [or the state of being coiled].
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 2 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   أَحْوَىٰ
1 kez   حَوَايَا
Kökten (أَحْوَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 87:5  أَحْوَىٰ    eHvā    kupkuru siyah  
Sıfat   Eril, Tekil   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’lâ  Suresi 5. Ayet
فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ (5)

5. Sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et.
Kökten (حَوَايَا) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 6:146  الْحَوَايَا    l-Havāyā    bağırsaklarının  
İsim   Eril, Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 146. Ayet
وَعَلَى الَّذِينَ هَادُوا حَرَّمْنَا كُلَّ ذِي ظُفُرٍ ۖ وَمِنَ الْبَقَرِ وَالْغَنَمِ حَرَّمْنَا عَلَيْهِمْ شُحُومَهُمَا إِلَّا مَا حَمَلَتْ ظُهُورُهُمَا أَوِ الْحَوَايَا أَوْ مَا اخْتَلَطَ بِعَظْمٍ ۚ ذَٰلِكَ جَزَيْنَاهُمْ بِبَغْيِهِمْ ۖ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ (146)

146. Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık. Sırtlarında yahut bağırsaklarında taşıdıkları ya da kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere sığır ve koyunun iç yağlarını da onlara haram kıldık. Bu, zulümleri yüzünden onlara verdiğimiz cezadır. Biz elbette doğru söyleyeniz.