Kh-Lam-Vav     خ ل و
Yalnız kalmak, geçmek

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 28 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   تَخَلَّتْ
1 kez   خَالِيَة
25 kez   خَلَا
1 kez   خَلُّ
Kökten (تَخَلَّتْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 84:4  وَتَخَلَّتْ    ve teḣallet    ve boşaldığı  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   

İnşikâk  Suresi 4. Ayet
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ (4)

4. İçinde bulunanları atıp boşaldığı,
Kökten (خَالِيَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 69:24  الْخَالِيَةِ    l-ḣāliyeti    geçmiş  
Sıfat   Tefa’ul Kalıbı   Etken   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Hâkka  Suresi 24. Ayet
كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا أَسْلَفْتُمْ فِي الْأَيَّامِ الْخَالِيَةِ (24)

24. (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, afiyetle yeyin, için.
Kökten (خَلَا) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:14  خَلَوْا    ḣalev    yalnız kaldıkları  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 14. Ayet
وَإِذَا لَقُوا الَّذِينَ آمَنُوا قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا إِلَىٰ شَيَاطِينِهِمْ قَالُوا إِنَّا مَعَكُمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِئُونَ (14)

14. (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler.
 2:76  خَلَا    ḣalā    yalnız kaldıkları  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 76. Ayet
وَإِذَا لَقُوا الَّذِينَ آمَنُوا قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ قَالُوا أَتُحَدِّثُونَهُمْ بِمَا فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ لِيُحَاجُّوكُمْ بِهِ عِنْدَ رَبِّكُمْ ۚ أَفَلَا تَعْقِلُونَ (76)

76. (Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında "İman ettik" derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler.
 2:134  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçti  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 134. Ayet
تِلْكَ أُمَّةٌ قَدْ خَلَتْ ۖ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَلَكُمْ مَا كَسَبْتُمْ ۖ وَلَا تُسْأَلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ (134)

134. Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz.
 2:141  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçti  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 141. Ayet
تِلْكَ أُمَّةٌ قَدْ خَلَتْ ۖ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَلَكُمْ مَا كَسَبْتُمْ ۖ وَلَا تُسْأَلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ (141)

141. Onlar bir ümmetti; gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da size aittir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz.
 2:214  خَلَوْا    ḣalev    geçenlerin  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 214. Ayet
أَمْ حَسِبْتُمْ أَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُمْ مَثَلُ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ ۖ مَسَّتْهُمُ الْبَأْسَاءُ وَالضَّرَّاءُ وَزُلْزِلُوا حَتَّىٰ يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ مَتَىٰ نَصْرُ اللَّهِ ۗ أَلَا إِنَّ نَصْرَ اللَّهِ قَرِيبٌ (214)

214. (Ey müminler! ) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.
 3:119  خَلَوْا    ḣalev    yalnız kaldıkları  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 119. Ayet
هَا أَنْتُمْ أُولَاءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا عَضُّوا عَلَيْكُمُ الْأَنَامِلَ مِنَ الْغَيْظِ ۚ قُلْ مُوتُوا بِغَيْظِكُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ (119)

119. İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında "İnandık" derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.
 3:137  خَلَتْ    ḣalet    uygulanmıştır  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 137. Ayet
قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ سُنَنٌ فَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ (137)

137. Sizden önce nice (milletler hakkında) ilahi kanunlar gelip geçmiştir. Onun için, yeryüzünde gezin dolaşın da (Allah'ın ayetlerini) yalan sayanların akıbeti ne olmuş, görün!
 3:144  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçmiştir  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Âl-i İmrân  Suresi 144. Ayet
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُ ۚ أَفَإِنْ مَاتَ أَوْ قُتِلَ انْقَلَبْتُمْ عَلَىٰ أَعْقَابِكُمْ ۚ وَمَنْ يَنْقَلِبْ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ فَلَنْ يَضُرَّ اللَّهَ شَيْئًا ۗ وَسَيَجْزِي اللَّهُ الشَّاكِرِينَ (144)

144. Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükafatlandıracaktır.
 5:75  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçmiştir  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Mâide  Suresi 75. Ayet
مَا الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُ وَأُمُّهُ صِدِّيقَةٌ ۖ كَانَا يَأْكُلَانِ الطَّعَامَ ۗ انْظُرْ كَيْفَ نُبَيِّنُ لَهُمُ الْآيَاتِ ثُمَّ انْظُرْ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ (75)

75. Meryem oğlu Mesih ancak bir resuldür. Ondan önce de (birçok) resuller gelip geçmiştir. Anası da çok doğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara delilleri nasıl açıklıyoruz, sonra bak nasıl (haktan) yüz çeviriyorlar.
 7:38  خَلَتْ    ḣalet    geçen  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

A’râf  Suresi 38. Ayet
قَالَ ادْخُلُوا فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ فِي النَّارِ ۖ كُلَّمَا دَخَلَتْ أُمَّةٌ لَعَنَتْ أُخْتَهَا ۖ حَتَّىٰ إِذَا ادَّارَكُوا فِيهَا جَمِيعًا قَالَتْ أُخْرَاهُمْ لِأُولَاهُمْ رَبَّنَا هَٰؤُلَاءِ أَضَلُّونَا فَآتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِنَ النَّارِ ۖ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلَٰكِنْ لَا تَعْلَمُونَ (38)

38. Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!" Her ümmet girdikçe yoldaşlarına lanet edecekler. Hepsi birbiri ardından orada (cehennemde) toplanınca, sonrakiler öncekiler için, "Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!" diyecekler. Allah da: Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz, diyecektir.
 10:102  خَلَوْا    ḣalev    geçmiş olanların  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Yûnus  Suresi 102. Ayet
فَهَلْ يَنْتَظِرُونَ إِلَّا مِثْلَ أَيَّامِ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ قُلْ فَانْتَظِرُوا إِنِّي مَعَكُمْ مِنَ الْمُنْتَظِرِينَ (102)

102. Onlar, kendilerinden önce gelip geçmiş toplumların (acıklı) günlerinin benzerlerinden başkasını mı bekliyorlar? De ki: Haydi bekleyin! Şüphesiz ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
 12:9  يَخْلُ    yeḣlu    yönelsin  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Yûsuf  Suresi 9. Ayet
اقْتُلُوا يُوسُفَ أَوِ اطْرَحُوهُ أَرْضًا يَخْلُ لَكُمْ وَجْهُ أَبِيكُمْ وَتَكُونُوا مِنْ بَعْدِهِ قَوْمًا صَالِحِينَ (9)

9. (Aralarında dediler ki:) Yusufu öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) salih kimseler olursunuz!
 13:6  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçti  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ra’d  Suresi 6. Ayet
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِمُ الْمَثُلَاتُ ۗ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِلنَّاسِ عَلَىٰ ظُلْمِهِمْ ۖ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ الْعِقَابِ (6)

6. (Müşrikler) senden iyilikten önce kötülüğü çabucak istiyorlar. Halbuki onlardan önce ibret alınacak nice azap örnekleri gelip geçmiştir. Doğrusu insanlar kötülük ettikleri halde Rabbin onlar için mağfiret sahibidir. (Bununla beraber) Rabbinin azabı da çok şiddetlidir.
 13:30  خَلَتْ    ḣalet    geçmiş bulunan  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ra’d  Suresi 30. Ayet
كَذَٰلِكَ أَرْسَلْنَاكَ فِي أُمَّةٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهَا أُمَمٌ لِتَتْلُوَ عَلَيْهِمُ الَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ وَهُمْ يَكْفُرُونَ بِالرَّحْمَٰنِ ۚ قُلْ هُوَ رَبِّي لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ مَتَابِ (30)

30. (Ey Muhammed!) Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik ki, sana vahyettiğimizi onlara okuyasın. Onlar Rahman'ı inkar ediyorlar. De ki: O benim Rabbimdir. O'ndan başka tanrı yoktur. Sadece O'na tevekkül ettim ve dönüş sadece O'nadır.
 15:13  خَلَتْ    ḣalet    geçtiği halde  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Hicr  Suresi 13. Ayet
لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ ۖ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ (13)

13. Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
 24:34  خَلَوْا    ḣalev    gelip geçen  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Nûr  Suresi 34. Ayet
وَلَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِنَ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ (34)

34. Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.
 33:38  خَلَوْا    ḣalev    geçenler  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ahzâb  Suresi 38. Ayet
مَا كَانَ عَلَى النَّبِيِّ مِنْ حَرَجٍ فِيمَا فَرَضَ اللَّهُ لَهُ ۖ سُنَّةَ اللَّهِ فِي الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلُ ۚ وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ قَدَرًا مَقْدُورًا (38)

38. Allah'ın, kendisine helal kıldığı şeyde Peygamber'e herhangi bir vebal yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah'ın adeti böyle idi. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
 33:62  خَلَوْا    ḣalev    geçenmilletler  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ahzâb  Suresi 62. Ayet
سُنَّةَ اللَّهِ فِي الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلُ ۖ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلًا (62)

62. Allah'ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
 35:24  خَلَا    ḣalā    gelip geçmiş  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Fâtır  Suresi 24. Ayet
إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ بِالْحَقِّ بَشِيرًا وَنَذِيرًا ۚ وَإِنْ مِنْ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرٌ (24)

24. Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur.
 40:85  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçen  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Mü’min  Suresi 85. Ayet
فَلَمْ يَكُ يَنْفَعُهُمْ إِيمَانُهُمْ لَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا ۖ سُنَّتَ اللَّهِ الَّتِي قَدْ خَلَتْ فِي عِبَادِهِ ۖ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْكَافِرُونَ (85)

85. Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah'ın kulları hakkında süregelen adeti budur. İşte o zaman kafirler hüsrana uğrayacaklardır.
 41:25  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçmiş olan  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Fussilet  Suresi 25. Ayet
وَقَيَّضْنَا لَهُمْ قُرَنَاءَ فَزَيَّنُوا لَهُمْ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَحَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ (25)

25. Biz onlara birtakım arkadaşlar musallat ettik de onlar önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bunlara süslü gösterdiler. Kendilerinden önce gelip geçmiş olan cinler ve insanlar için (uygulanan) azap onlara da gerekli olmuştur. Kuşkusuz onlar hüsrana düşenlerdi.
 46:17  خَلَتِ    ḣaleti    gelip geçmiş iken  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ahkâf  Suresi 17. Ayet
وَالَّذِي قَالَ لِوَالِدَيْهِ أُفٍّ لَكُمَا أَتَعِدَانِنِي أَنْ أُخْرَجَ وَقَدْ خَلَتِ الْقُرُونُ مِنْ قَبْلِي وَهُمَا يَسْتَغِيثَانِ اللَّهَ وَيْلَكَ آمِنْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَيَقُولُ مَا هَٰذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ (17)

17. Ana ve babasına: Öf be size! Benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babası Allah'ın yardımına sığınarak: Yazıklar olsun sana! İman et. Allah'ın vadi gerçektir, dedikleri halde o: Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.
 46:18  خَلَتْ    ḣalet    gelip geçen  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ahkâf  Suresi 18. Ayet
أُولَٰئِكَ الَّذِينَ حَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ (18)

18. İşte onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş topluluklar içinde, haklarında azabın gerçekleştiği kimselerdir. Gerçekten onlar ziyana uğrayanlardır.
 46:21  خَلَتِ    ḣaleti    gelip geçti  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Ahkâf  Suresi 21. Ayet
وَاذْكُرْ أَخَا عَادٍ إِذْ أَنْذَرَ قَوْمَهُ بِالْأَحْقَافِ وَقَدْ خَلَتِ النُّذُرُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ (21)

21. Ad kavminin kardeşini (Hud'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.
 48:23  خَلَتْ    ḣalet    süregelir  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Fetih  Suresi 23. Ayet
سُنَّةَ اللَّهِ الَّتِي قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلُ ۖ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلًا (23)

23. Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
Kökten (خَلُّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 9:5  فَخَلُّوا    feḣallū    serbest bırakın  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Etken   2. şahıs, Eril, Çoğul   Emir Kipi   Mecrûr İsim   

Tevbe  Suresi 5. Ayet
فَإِذَا انْسَلَخَ الْأَشْهُرُ الْحُرُمُ فَاقْتُلُوا الْمُشْرِكِينَ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ وَخُذُوهُمْ وَاحْصُرُوهُمْ وَاقْعُدُوا لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍ ۚ فَإِنْ تَابُوا وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ فَخَلُّوا سَبِيلَهُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (5)

5. Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekatı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.