Kh-Lam-Lam     خ ل ل
To become lean, to diminish/decrease/waste away, to be poor, be of want or need, to perforate/pierce/skewer a thing, to remove/transfer/shift, to pick or extract the remains of, put into the interstices of a thing, to spoil or become sour, make wine into vinegar, act as a true and sincere friend, fall short of accomplishing a task, to neglect/omit or leave undone, to absent ones self, produce bad fruit, enter/penetrate or pass through, interrupt or intervene, to be shaky/ loose/ faulty/ defective, to be uncompact/disordered/unsound, to be corrupt or disordered in temperament, to attire with an anklet or pair of anklets, to be old and worn out, to die and leave a gap/ vacancy, to be of habit/ custom, show true and sincere affection/ friendship/ love, to be flawed/imperfect/deficient, to leave one thing for another.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 13 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   خُلَّة
4 kez   خَلِيل
8 kez   خِلَٰل
Kökten (خُلَّة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:254  خُلَّةٌ    ḣulletun    dostluğun  
İsim   Dişil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 254. Ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خُلَّةٌ وَلَا شَفَاعَةٌ ۗ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ (254)

254. Ey iman edenler! Kendisinde artık alış-veriş, dostluk ve kayırma bulunmayan gün (kıyamet) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Gerçekleri inkar edenler elbette zalimlerdir.
Kökten (خَلِيل) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:125  خَلِيلًا    ḣalīlen    dost  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 125. Ayet
وَمَنْ أَحْسَنُ دِينًا مِمَّنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ وَاتَّبَعَ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا ۗ وَاتَّخَذَ اللَّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلًا (125)

125. İşlerinde doğru olarak kendini Allah'a veren ve İbrahim'in, Allah'ı bir tanıyan dinine tabi olan kimseden dince daha güzel kim vardır? Allah İbrahim'i dost edinmiştir.
 17:73  خَلِيلًا    ḣalīlen    dost  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 73. Ayet
وَإِنْ كَادُوا لَيَفْتِنُونَكَ عَنِ الَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ لِتَفْتَرِيَ عَلَيْنَا غَيْرَهُ ۖ وَإِذًا لَاتَّخَذُوكَ خَلِيلًا (73)

73. Müşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnat etmen için seni, nerdeyse, sana vahyettiğimizden saptıracaklar ve ancak o takdirde seni candan dost kabul edeceklerdi.
 25:28  خَلِيلًا    ḣalīlen    dost  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 28. Ayet
يَا وَيْلَتَىٰ لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا (28)

28. Yazık bana! Keşke falancayı (batıl yolcusunu) dost edinmeseydim!
 43:67  الْأَخِلَّاءُ    El-eḣillāu    dostlar  
İsim   Eril, Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 67. Ayet
الْأَخِلَّاءُ يَوْمَئِذٍ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ إِلَّا الْمُتَّقِينَ (67)

67. O gün, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar (bile) birbirlerine düşman kesilirler.
Kökten (خِلَٰل) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 9:47  خِلَالَكُمْ    ḣilālekum    aranıza  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 47. Ayet
لَوْ خَرَجُوا فِيكُمْ مَا زَادُوكُمْ إِلَّا خَبَالًا وَلَأَوْضَعُوا خِلَالَكُمْ يَبْغُونَكُمُ الْفِتْنَةَ وَفِيكُمْ سَمَّاعُونَ لَهُمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ (47)

47. Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde, onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah zalimleri gayet iyi bilir.
 14:31  خِلَالٌ    ḣilālun    bir dostluk  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 31. Ayet
قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذِينَ آمَنُوا يُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ فِيهِ وَلَا خِلَالٌ (31)

31. İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş, ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar.
 17:5  خِلَالَ    ḣilāle    aralarına girip  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 5. Ayet
فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ أُولَاهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَنَا أُولِي بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُوا خِلَالَ الدِّيَارِ ۚ وَكَانَ وَعْدًا مَفْعُولًا (5)

5. Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi.
 17:91  خِلَالَهَا    ḣilālehā    aralarından  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 91. Ayet
أَوْ تَكُونَ لَكَ جَنَّةٌ مِنْ نَخِيلٍ وَعِنَبٍ فَتُفَجِّرَ الْأَنْهَارَ خِلَالَهَا تَفْجِيرًا (91)

91. "Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın."
 18:33  خِلَالَهُمَا    ḣilālehumā    aralarından  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 33. Ayet
كِلْتَا الْجَنَّتَيْنِ آتَتْ أُكُلَهَا وَلَمْ تَظْلِمْ مِنْهُ شَيْئًا ۚ وَفَجَّرْنَا خِلَالَهُمَا نَهَرًا (33)

33. İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık.
 24:43  خِلَالِهِ    ḣilālihi    arası-  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nûr  Suresi 43. Ayet
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُزْجِي سَحَابًا ثُمَّ يُؤَلِّفُ بَيْنَهُ ثُمَّ يَجْعَلُهُ رُكَامًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهِ وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ جِبَالٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ فَيُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَصْرِفُهُ عَنْ مَنْ يَشَاءُ ۖ يَكَادُ سَنَا بَرْقِهِ يَذْهَبُ بِالْأَبْصَارِ (43)

43. Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
 27:61  خِلَالَهَا    ḣilālehā    arasında  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 61. Ayet
أَمَّنْ جَعَلَ الْأَرْضَ قَرَارًا وَجَعَلَ خِلَالَهَا أَنْهَارًا وَجَعَلَ لَهَا رَوَاسِيَ وَجَعَلَ بَيْنَ الْبَحْرَيْنِ حَاجِزًا ۗ أَإِلَٰهٌ مَعَ اللَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ (61)

61. (Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından (yer altından ve üstünden) nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onların çoğu (hakikatleri) bilmiyorlar.
 30:48  خِلَالِهِ    ḣilālihi    arasından  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Rûm  Suresi 48. Ayet
اللَّهُ الَّذِي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا فَيَبْسُطُهُ فِي السَّمَاءِ كَيْفَ يَشَاءُ وَيَجْعَلُهُ كِسَفًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهِ ۖ فَإِذَا أَصَابَ بِهِ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ إِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ (48)

48. Allah O'dur ki, rüzgarları gönderir, bunlar da bulutu kaldırır. Derken, Allah onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; nihayet arasından yağmurun çıktığını görürsün. Allah dilediği kullarına yağmuru nasip edince, onlar seviniverirler.