Kh-Lam-Sad     خ ل ص
Kenara çekilmek

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 31 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
2 kez   أَخْلَصُ
1 kez   أَسْتَخْلِصْ
2 kez   خَالِص
5 kez   خَالِصَة
1 kez   خَلَصُ
9 kez   مُخْلَص
11 kez   مُخْلِص
Kökten (أَخْلَصُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:146  وَأَخْلَصُوا    ve eḣleSū    ve yapanlar  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Nisâ  Suresi 146. Ayet
إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا وَأَصْلَحُوا وَاعْتَصَمُوا بِاللَّهِ وَأَخْلَصُوا دِينَهُمْ لِلَّهِ فَأُولَٰئِكَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ ۖ وَسَوْفَ يُؤْتِ اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ أَجْرًا عَظِيمًا (146)

146. Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler, Allah'a sımsıkı sarılıp dinlerini (ibadetlerini) yalnız onun için yapanlar başkadır. İşte bunlar (gerçekte) müminlerle beraberdirler ve Allah müminlere yakında büyük mükafat verecektir.
 38:46  أَخْلَصْنَاهُمْ    eḣleSnāhum    onları ihlaslı kul yaptık  
Fiil   İf’al Kalıbı   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Sâd  Suresi 46. Ayet
إِنَّا أَخْلَصْنَاهُمْ بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى الدَّارِ (46)

46. Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlaslı kimseler kıldık.
Kökten (أَسْتَخْلِصْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 12:54  أَسْتَخْلِصْهُ    esteḣliShu    onu özel dost yapayım  
Fiil   İstif’al Kalıbı   1. şahıs, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Yûsuf  Suresi 54. Ayet
وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي ۖ فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مَكِينٌ أَمِينٌ (54)

54. Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.
Kökten (خَالِص) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 16:66  خَالِصًا    ḣāliSen    halis  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 66. Ayet
وَإِنَّ لَكُمْ فِي الْأَنْعَامِ لَعِبْرَةً ۖ نُسْقِيكُمْ مِمَّا فِي بُطُونِهِ مِنْ بَيْنِ فَرْثٍ وَدَمٍ لَبَنًا خَالِصًا سَائِغًا لِلشَّارِبِينَ (66)

66. Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt içiriyoruz.
 39:3  الْخَالِصُ    l-ḣāliSu    halis  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 3. Ayet
أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ ۚ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَىٰ إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ (3)

3. Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola iletmez.
Kökten (خَالِصَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:94  خَالِصَةً    ḣāliSaten    gerçekten  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Dişil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 94. Ayet
قُلْ إِنْ كَانَتْ لَكُمُ الدَّارُ الْآخِرَةُ عِنْدَ اللَّهِ خَالِصَةً مِنْ دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا الْمَوْتَ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (94)

94. (Ey Muhammed, onlara:) Şayet (iddia ettiğiniz gibi) ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yalnızca size aitse ve bu iddianızda doğru iseniz haydi ölümü temenni edin (bakalım), de.
 6:139  خَالِصَةٌ    ḣāliSatun    yalnız  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Dişil   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 139. Ayet
وَقَالُوا مَا فِي بُطُونِ هَٰذِهِ الْأَنْعَامِ خَالِصَةٌ لِذُكُورِنَا وَمُحَرَّمٌ عَلَىٰ أَزْوَاجِنَا ۖ وَإِنْ يَكُنْ مَيْتَةً فَهُمْ فِيهِ شُرَكَاءُ ۚ سَيَجْزِيهِمْ وَصْفَهُمْ ۚ إِنَّهُ حَكِيمٌ عَلِيمٌ (139)

139. Dediler ki: "Şu hayvanların karınlarında olanlar yalnız erkeklerimize aittir, kadınlarımıza ise haram kılınmıştır. Şayet (yavru) ölü doğarsa, o zaman (kadın erkek) hepsi onda ortaktır." Allah bu değerlendirmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz ki O hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
 7:32  خَالِصَةً    ḣāliSaten    yalnız onlarındır  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Dişil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 32. Ayet
قُلْ مَنْ حَرَّمَ زِينَةَ اللَّهِ الَّتِي أَخْرَجَ لِعِبَادِهِ وَالطَّيِّبَاتِ مِنَ الرِّزْقِ ۚ قُلْ هِيَ لِلَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا خَالِصَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۗ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ (32)

32. De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz.
 33:50  خَالِصَةً    ḣāliSaten    mahsus olarak  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Dişil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ahzâb  Suresi 50. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَحْلَلْنَا لَكَ أَزْوَاجَكَ اللَّاتِي آتَيْتَ أُجُورَهُنَّ وَمَا مَلَكَتْ يَمِينُكَ مِمَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَيْكَ وَبَنَاتِ عَمِّكَ وَبَنَاتِ عَمَّاتِكَ وَبَنَاتِ خَالِكَ وَبَنَاتِ خَالَاتِكَ اللَّاتِي هَاجَرْنَ مَعَكَ وَامْرَأَةً مُؤْمِنَةً إِنْ وَهَبَتْ نَفْسَهَا لِلنَّبِيِّ إِنْ أَرَادَ النَّبِيُّ أَنْ يَسْتَنْكِحَهَا خَالِصَةً لَكَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ ۗ قَدْ عَلِمْنَا مَا فَرَضْنَا عَلَيْهِمْ فِي أَزْوَاجِهِمْ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ لِكَيْلَا يَكُونَ عَلَيْكَ حَرَجٌ ۗ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا (50)

50. Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lazım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
 38:46  بِخَالِصَةٍ    biḣāliSatin    samimiyetle  
İsim   İstif’al Kalıbı   Etken   Dişil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 46. Ayet
إِنَّا أَخْلَصْنَاهُمْ بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى الدَّارِ (46)

46. Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlaslı kimseler kıldık.
Kökten (خَلَصُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 12:80  خَلَصُوا    ḣaleSū    bir kenara çekildiler  
Fiil   İstif’al Kalıbı   Etken   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 80. Ayet
فَلَمَّا اسْتَيْأَسُوا مِنْهُ خَلَصُوا نَجِيًّا ۖ قَالَ كَبِيرُهُمْ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ أَبَاكُمْ قَدْ أَخَذَ عَلَيْكُمْ مَوْثِقًا مِنَ اللَّهِ وَمِنْ قَبْلُ مَا فَرَّطْتُمْ فِي يُوسُفَ ۖ فَلَنْ أَبْرَحَ الْأَرْضَ حَتَّىٰ يَأْذَنَ لِي أَبِي أَوْ يَحْكُمَ اللَّهُ لِي ۖ وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِمِينَ (80)

80. Ondan ümitlerini kesince, (meseleyi) gizli görüşmek üzere ayrılıp (bir kenara) çekildiler. Büyükleri dedi ki: "Babanızın sizden Allah adına söz aldığını, daha önce de Yusuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya benim için Allah hükmedinceye kadar bu yerden asla ayrılmayacağım. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Kökten (مُخْلَص) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 12:24  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    ihlasa erdirilmiş  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 24. Ayet
وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِ ۖ وَهَمَّ بِهَا لَوْلَا أَنْ رَأَىٰ بُرْهَانَ رَبِّهِ ۚ كَذَٰلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ السُّوءَ وَالْفَحْشَاءَ ۚ إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُخْلَصِينَ (24)

24. Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlaslı kullarımızdandı.
 15:40  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    ihlâslı  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 40. Ayet
إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ (40)

40. Ancak onlardan ihlaslı kulların müstesna.
 19:51  مُخْلَصًا    muḣleSen    içi temiz  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 51. Ayet
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مُوسَىٰ ۚ إِنَّهُ كَانَ مُخْلَصًا وَكَانَ رَسُولًا نَبِيًّا (51)

51. (Resulüm!) Kitap'ta Musa'yı da an. Gerçekten o ihlas sahibi idi ve hem resul, hem de nebi idi.
 37:40  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    halis  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 40. Ayet
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ (40)

40. (Bu azaptan) Ancak Allah'ın halis kulları istisna edilecek.
 37:74  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    halis  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 74. Ayet
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ (74)

74. Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.
 37:128  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    halis  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 128. Ayet
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ (128)

128. Ancak Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.
 37:160  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    temiz  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 160. Ayet
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ (160)

160. Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir).
 37:169  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    halis  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 169. Ayet
لَكُنَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ (169)

169. "Mutlaka Allah'ın ihlaslı kulları olurduk!".
 38:83  الْمُخْلَصِينَ    l-muḣleSīne    ihlaslı  
Sıfat   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 83. Ayet
إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ (83)

83. "Ancak onlardan ihlaslı kulların hariç" dedi.
Kökten (مُخْلِص) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:139  مُخْلِصُونَ    muḣliSūne    gönülden bağlananlarız  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 139. Ayet
قُلْ أَتُحَاجُّونَنَا فِي اللَّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ وَلَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ وَنَحْنُ لَهُ مُخْلِصُونَ (139)

139. De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O'nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlananlarız.
 7:29  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    has kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 29. Ayet
قُلْ أَمَرَ رَبِّي بِالْقِسْطِ ۖ وَأَقِيمُوا وُجُوهَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ ۚ كَمَا بَدَأَكُمْ تَعُودُونَ (29)

29. De ki: Rabbim adaleti emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O'na çevirin ve dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi (yine O'na) döneceksiniz.
 10:22  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    has kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yûnus  Suresi 22. Ayet
هُوَ الَّذِي يُسَيِّرُكُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا كُنْتُمْ فِي الْفُلْكِ وَجَرَيْنَ بِهِمْ بِرِيحٍ طَيِّبَةٍ وَفَرِحُوا بِهَا جَاءَتْهَا رِيحٌ عَاصِفٌ وَجَاءَهُمُ الْمَوْجُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ أُحِيطَ بِهِمْ ۙ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ لَئِنْ أَنْجَيْتَنَا مِنْ هَٰذِهِ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ (22)

22. Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur. Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgarla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah'a halis kılarak: "Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız" diye Allah'a yalvarırlar.
 29:65  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 65. Ayet
فَإِذَا رَكِبُوا فِي الْفُلْكِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ إِذَا هُمْ يُشْرِكُونَ (65)

65. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.
 31:32  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    yalnız has kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Lokman  Suresi 32. Ayet
وَإِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ ۚ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ (32)

32. Dağlar gibi dalgalar onları kuşattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak (ihlasla) O'na yalvarırlar. Allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. Zaten bizim ayetlerimizi, ancak nankör hainler bilerek inkar eder.
 39:2  مُخْلِصًا    muḣliSen    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 2. Ayet
إِنَّا أَنْزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللَّهَ مُخْلِصًا لَهُ الدِّينَ (2)

2. (Resulüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlas ile) kulluk et.
 39:11  مُخْلِصًا    muḣliSen    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 11. Ayet
قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَهُ الدِّينَ (11)

11. De ki: Bana, dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.
 39:14  مُخْلِصًا    muḣliSen    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Zümer  Suresi 14. Ayet
قُلِ اللَّهَ أَعْبُدُ مُخْلِصًا لَهُ دِينِي (14)

14. De ki: Ben dinimde ihlas ile ancak Allah'a ibadet ederim.
 40:14  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 14. Ayet
فَادْعُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ (14)

14. Haydi, kafirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlaslı olarak dua edin!
 40:65  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 65. Ayet
هُوَ الْحَيُّ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَادْعُوهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ ۗ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ (65)

65. O daima diridir; O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlaslı ve samimi kişiler olarak O'na dua edin. Her türlü övgü alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
 98:5  مُخْلِصِينَ    muḣliSīne    halis kılarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Beyyine  Suresi 5. Ayet
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ ۚ وَذَٰلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ (5)

5. Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekat vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.