Fe-Za-Ayn     ف ز ع
Korkmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 6 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   فُزِّعَ
2 kez   فَزَع
3 kez   فَزِعَ
Kökten (فُزِّعَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 34:23  فُزِّعَ    fuzziǎ    korku giderildi  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Sebe’  Suresi 23. Ayet
وَلَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ عِنْدَهُ إِلَّا لِمَنْ أَذِنَ لَهُ ۚ حَتَّىٰ إِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ ۖ قَالُوا الْحَقَّ ۖ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ (23)

23. Allah'ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefaati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür.
Kökten (فَزَع) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 21:103  الْفَزَعُ    l-fezeǔ    korku  
İsim   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   

Enbiyâ  Suresi 103. Ayet
لَا يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الْأَكْبَرُ وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَٰذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ (103)

103. En büyük dehşet dahi onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vadedilmiş olan (mutlu) gününüzdür.
 27:89  فَزَعٍ    fezeǐn    korkudan uzaktırlar  
İsim   Tef’il Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 89. Ayet
مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِنْهَا وَهُمْ مِنْ فَزَعٍ يَوْمَئِذٍ آمِنُونَ (89)

89. Kim iyilikle (ilahi huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar.
Kökten (فَزِعَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 27:87  فَفَزِعَ    fe fe ziǎ    korku içinde kalırlar bayılır  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 87. Ayet
وَيَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللَّهُ ۚ وَكُلٌّ أَتَوْهُ دَاخِرِينَ (87)

87. Sur'a üfürüldüğü gün, -Allah'ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler.
 34:51  فَزِعُوا    feziǔ    telaşa düştükleri  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sebe’  Suresi 51. Ayet
وَلَوْ تَرَىٰ إِذْ فَزِعُوا فَلَا فَوْتَ وَأُخِذُوا مِنْ مَكَانٍ قَرِيبٍ (51)

51. (Resulüm!) Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır.
 38:22  فَفَزِعَ    fe fe ziǎ    ve korkmuştu  
Fiil   Tef’il Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 22. Ayet
إِذْ دَخَلُوا عَلَىٰ دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ ۖ قَالُوا لَا تَخَفْ ۖ خَصْمَانِ بَغَىٰ بَعْضُنَا عَلَىٰ بَعْضٍ فَاحْكُمْ بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَىٰ سَوَاءِ الصِّرَاطِ (22)

22. Davud'un yanına girmişlerdi de Davud onlardan korkmuştu. "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster" dediler.