Dal-Elif-Be     د ا ب
to strive/exert/labour/toil, diligent, zealous, become wearied/fatigued, held on / continue, urge, to drive out/away, hunt, to pawn, to persevere, to persist, to last, to hold out. to be diligent, zealous, strive steadily, urge, drive, hold oneãs course, toil constantly. dab - habit/custom/manner/case/affair, way of doing, condition, work, want. daban - according to conduct, won working hard and continuously, pursuing the course.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 6 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   دَأَب
4 kez   دَأْب
1 kez   دَائِبَيْن
Kökten (دَأَب) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 12:47  دَأَبًا    deeben    âdetiniz üzere  
İsim   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Yûsuf  Suresi 47. Ayet
قَالَ تَزْرَعُونَ سَبْعَ سِنِينَ دَأَبًا فَمَا حَصَدْتُمْ فَذَرُوهُ فِي سُنْبُلِهِ إِلَّا قَلِيلًا مِمَّا تَأْكُلُونَ (47)

47. Yusuf dedi ki: Yedi sene adetiniz üzere ekin ekersiniz. Sonra da yiyeceklerinizden az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında (stok edip) bırakınız.
Kökten (دَأْب) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:11  كَدَأْبِ    kede’bi    durumu gibi  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 11. Ayet
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ ۗ وَاللَّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ (11)

11. (Onların yolu) Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tuttuğu yola benzer. Onlar bizim ayetlerimizi yalanladılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah'ın cezası çok şiddetlidir.
 8:52  كَدَأْبِ    kede’bi    tıpkı gidişi gibidir  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 52. Ayet
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ ۙ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ شَدِيدُ الْعِقَابِ (52)

52. (Bunların gidişatı) tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidişatı gibidir. (Onlar da) Allah'ın ayetlerini inkar etmişlerdi de Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Allah güçlüdür. O'nun cezası şiddetlidir.
 8:54  كَدَأْبِ    kede’bi    Evet gidişi gibi  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 54. Ayet
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ ۙ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ كَذَّبُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ فَأَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ ۚ وَكُلٌّ كَانُوا ظَالِمِينَ (54)

54. (Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin ayetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helak etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler.
 40:31  دَأْبِ    de’bi    durumu  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mü’min  Suresi 31. Ayet
مِثْلَ دَأْبِ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِنْ بَعْدِهِمْ ۚ وَمَا اللَّهُ يُرِيدُ ظُلْمًا لِلْعِبَادِ (31)

31. "Nuh kavminin, Âd, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir."
Kökten (دَائِبَيْن) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 14:33  دَائِبَيْنِ    dāibeyni    düzenli seyreden  
İsim   Etken   Eril, İkil   Merfû` İsim   Belirsiz   

İbrahim  Suresi 33. Ayet
وَسَخَّرَ لَكُمُ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ دَائِبَيْنِ ۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ (33)

33. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı kıldı; geceyi ve gündüzü de istifadenize verdi.