Be-Kef-Mim     ب ك م
dumb either by natural conformation or from an inability to find words to express himself, no understanding to reply, no ability to frame speech well though possessing the faculty of speech, refrain/cease speaking intentionally or from ignorance, impeded speech, unable to speak freely.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 6 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
6 kez   أَبْكَم
Kökten (أَبْكَم) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:18  بُكْمٌ    bukmun    dilsizdirler  
İsim   Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 18. Ayet
صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَ (18)

18. Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
 2:171  بُكْمٌ    bukmun    dilsizdirler  
İsim   Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 171. Ayet
وَمَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُوا كَمَثَلِ الَّذِي يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ إِلَّا دُعَاءً وَنِدَاءً ۚ صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ (171)

171. (Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler.
 6:39  وَبُكْمٌ    ve bukmun    ve dilsizdirler  
İsim   Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

En’âm  Suresi 39. Ayet
وَالَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا صُمٌّ وَبُكْمٌ فِي الظُّلُمَاتِ ۗ مَنْ يَشَإِ اللَّهُ يُضْلِلْهُ وَمَنْ يَشَأْ يَجْعَلْهُ عَلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (39)

39. Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir.
 8:22  الْبُكْمُ    l-bukmu    ve dilsizlerdir  
İsim   Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Enfâl  Suresi 22. Ayet
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِنْدَ اللَّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لَا يَعْقِلُونَ (22)

22. Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.
 16:76  أَبْكَمُ    ebkemu    dilsizdir  
İsim   Eril   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nahl  Suresi 76. Ayet
وَضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا رَجُلَيْنِ أَحَدُهُمَا أَبْكَمُ لَا يَقْدِرُ عَلَىٰ شَيْءٍ وَهُوَ كَلٌّ عَلَىٰ مَوْلَاهُ أَيْنَمَا يُوَجِّهْهُ لَا يَأْتِ بِخَيْرٍ ۖ هَلْ يَسْتَوِي هُوَ وَمَنْ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ ۙ وَهُوَ عَلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (76)

76. Allah, şu iki kişiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şey beceremez ve efendisinin üstüne bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, doğru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse eşit olur mu?
 17:97  وَبُكْمًا    ve bukmen    ve dilsiz  
İsim   Çoğul   Mansûb İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 97. Ayet
وَمَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ ۖ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُمْ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِهِ ۖ وَنَحْشُرُهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ عُمْيًا وَبُكْمًا وَصُمًّا ۖ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ ۖ كُلَّمَا خَبَتْ زِدْنَاهُمْ سَعِيرًا (97)

97. Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.