Be-he-Te     ب ه ت
Şaşırmak, şaşakalmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 8 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
2 kez   بُهِتَ
6 kez   بُهْتَٰن
Kökten (بُهِتَ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:258  فَبُهِتَ    febuhite    şaşırıp kaldı  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Bakara  Suresi 258. Ayet
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَاجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رَبِّهِ أَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّيَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ ۖ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ (258)

258. Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik) verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya gireni (Nemrut'u) görmedin mi! İşte o zaman İbrahim: Rabbim hayat veren ve öldürendir, demişti. O da: Hayat veren ve öldüren benim, demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getirmektedir; haydi sen de onu batıdan getir, dedi. Bunun üzerine kafir apışıp kaldı. Allah zalim kimseleri hidayete erdirmez.
 21:40  فَتَبْهَتُهُمْ    fe tebhetuhum    onları şaşırtacak  
Fiil   Edilgen   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Enbiyâ  Suresi 40. Ayet
بَلْ تَأْتِيهِمْ بَغْتَةً فَتَبْهَتُهُمْ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ (40)

40. Bilakis kendilerine o (kıyamet) öyle ani gelir ki, onları şaşırtır. Artık, ne reddedebilirler onu, ne de kendilerine mühlet verilir.
Kökten (بُهْتَٰن) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 4:20  بُهْتَانًا    buhtānen    iftira ederek  
İsim   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 20. Ayet
وَإِنْ أَرَدْتُمُ اسْتِبْدَالَ زَوْجٍ مَكَانَ زَوْجٍ وَآتَيْتُمْ إِحْدَاهُنَّ قِنْطَارًا فَلَا تَأْخُذُوا مِنْهُ شَيْئًا ۚ أَتَأْخُذُونَهُ بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا (20)

20. Eğer bir eşi bırakıp da yerine başka bir eş almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız dahi ondan hiçbir şeyi geri almayın. Siz iftira ederek ve apaçık günah işleyerek onu geri alır mısınız?
 4:112  بُهْتَانًا    buhtānen    büyük bir iftira  
İsim   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 112. Ayet
وَمَنْ يَكْسِبْ خَطِيئَةً أَوْ إِثْمًا ثُمَّ يَرْمِ بِهِ بَرِيئًا فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا (112)

112. Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
 4:156  بُهْتَانًا    buhtānen    bir iftira  
İsim   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nisâ  Suresi 156. Ayet
وَبِكُفْرِهِمْ وَقَوْلِهِمْ عَلَىٰ مَرْيَمَ بُهْتَانًا عَظِيمًا (156)

156. Bir de inkar etmelerinden ve Meryem'in üzerine büyük bir iftira atmalarından;
 24:16  بُهْتَانٌ    buhtānun    bir iftiradır  
İsim   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Nûr  Suresi 16. Ayet
وَلَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُمْ مَا يَكُونُ لَنَا أَنْ نَتَكَلَّمَ بِهَٰذَا سُبْحَانَكَ هَٰذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ (16)

16. Onu duyduğunuzda: "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Haşa! Bu, çok büyük bir iftiradır" demeli değil miydiniz?
 33:58  بُهْتَانًا    buhtānen    bir iftira  
İsim   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Ahzâb  Suresi 58. Ayet
وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا (58)

58. Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.
 60:12  بِبُهْتَانٍ    bibuhtānin    uydurup  
İsim   Edilgen   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mümtehine  Suresi 12. Ayet
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا جَاءَكَ الْمُؤْمِنَاتُ يُبَايِعْنَكَ عَلَىٰ أَنْ لَا يُشْرِكْنَ بِاللَّهِ شَيْئًا وَلَا يَسْرِقْنَ وَلَا يَزْنِينَ وَلَا يَقْتُلْنَ أَوْلَادَهُنَّ وَلَا يَأْتِينَ بِبُهْتَانٍ يَفْتَرِينَهُ بَيْنَ أَيْدِيهِنَّ وَأَرْجُلِهِنَّ وَلَا يَعْصِينَكَ فِي مَعْرُوفٍ ۙ فَبَايِعْهُنَّ وَاسْتَغْفِرْ لَهُنَّ اللَّهَ ۖ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (12)

12. Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.