Ayn-Te-Be     ع ت ب
to be angry, blame. istataba vb. 10 - to seek to remove blame, seek favour/pleasure, please, be allowed to make amends for his sins, accept any excuse in defence, take favour, be allowed to approach the threshold, be given leave to seek pleasure of, regard with favours, grant goodwill. ataba - to satisfy. taattab - to accuse anyone of a blameworthy action. atabatun - threshold, hold of a door, step of a ladder, ascent of hill. utba - favour granted. itab - blame, reproof, complaint, charge.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   مُعْتَبِين
4 kez   يَسْتَعْتِبُ
Kökten (مُعْتَبِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 41:24  الْمُعْتَبِينَ    l-muǎ’tebīne    affedilenler-  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Fussilet  Suresi 24. Ayet
فَإِنْ يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَهُمْ ۖ وَإِنْ يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُمْ مِنَ الْمُعْتَبِينَ (24)

24. Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Kökten (يَسْتَعْتِبُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 16:84  يُسْتَعْتَبُونَ    yusteǎ’tebūne    özür dilemeleri istenir  
Fiil   İstif’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Nahl  Suresi 84. Ayet
وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا ثُمَّ لَا يُؤْذَنُ لِلَّذِينَ كَفَرُوا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ (84)

84. Her ümmetten bir şahit göndereceğimiz gün, artık ne kafir olanlara (özür dilemelerine) izin verilir ne de onların özür dilemeleri istenir.
 30:57  يُسْتَعْتَبُونَ    yusteǎ’tebūne    rıza talebetmeleri istenir  
Fiil   İstif’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Rûm  Suresi 57. Ayet
فَيَوْمَئِذٍ لَا يَنْفَعُ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَعْذِرَتُهُمْ وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ (57)

57. Artık o gün, zulmedenlerin (beyan edecekleri) mazeretleri fayda vermeyeceği gibi, onlardan Allah'ı hoşnut etmeye çalışmaları da istenmez.
 41:24  يَسْتَعْتِبُوا    yesteǎ’tibū    affedilmek isterlerse  
Fiil   İstif’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Fussilet  Suresi 24. Ayet
فَإِنْ يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَهُمْ ۖ وَإِنْ يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُمْ مِنَ الْمُعْتَبِينَ (24)

24. Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
 45:35  يُسْتَعْتَبُونَ    yusteǎ’tebūne    mazeret istenenlerden  
Fiil   İstif’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   

Câsiye  Suresi 35. Ayet
ذَٰلِكُمْ بِأَنَّكُمُ اتَّخَذْتُمْ آيَاتِ اللَّهِ هُزُوًا وَغَرَّتْكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا ۚ فَالْيَوْمَ لَا يُخْرَجُونَ مِنْهَا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ (35)

35. Bunun böyle olmasının sebebi şudur: Siz Allah'ın ayetlerini alaya aldınız, dünya hayatı sizi aldattı. Artık bugün ateşten çıkarılmayacaklardır ve onların (Allah'ı) hoşnut etmeleri de istenmeyecektir.