Ayn-Nun-Kaf     ع ن ق
to be long-necked, become thin in the neck. taanaqa - to embrace. unuqun pl. anaq neck, company of men, trunk of a tree, stalk of a leaf or fruit, heads or chiefs of men, great ones. In 17:29 it is used as a metaphorical phrase to mean: do no
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 9 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
9 kez   عُنُق
Kökten (عُنُق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 8:12  الْأَعْنَاقِ    l-eǎ’nāḳi    boyunlarının  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Enfâl  Suresi 12. Ayet
إِذْ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى الْمَلَائِكَةِ أَنِّي مَعَكُمْ فَثَبِّتُوا الَّذِينَ آمَنُوا ۚ سَأُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُوا الرُّعْبَ فَاضْرِبُوا فَوْقَ الْأَعْنَاقِ وَاضْرِبُوا مِنْهُمْ كُلَّ بَنَانٍ (12)

12. Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kafirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.
 13:5  أَعْنَاقِهِمْ    eǎ’nāḳihim    boyunlarında  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Ra’d  Suresi 5. Ayet
وَإِنْ تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ أَإِذَا كُنَّا تُرَابًا أَإِنَّا لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ ۗ أُولَٰئِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ ۖ وَأُولَٰئِكَ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ ۖ وَأُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (5)

5. (Resulüm! Kafirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: "Biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?" demeleridir. İşte onlar, Rablerini inkar edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır. Ve onlar ateş ehlidir. Onlar, orada ebedi kalacaklardır!
 17:13  عُنُقِهِ    ǔnuḳihi    boynuna  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   

İsrâ  Suresi 13. Ayet
وَكُلَّ إِنْسَانٍ أَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُ فِي عُنُقِهِ ۖ وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كِتَابًا يَلْقَاهُ مَنْشُورًا (13)

13. Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız.
 17:29  عُنُقِكَ    ǔnuḳike    boynuna  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   

İsrâ  Suresi 29. Ayet
وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَىٰ عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَحْسُورًا (29)

29. Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.
 26:4  أَعْنَاقُهُمْ    eǎ’nāḳuhum    boyunları  
İsim   Eril, Çoğul   Merfû` İsim   

Şu’arâ  Suresi 4. Ayet
إِنْ نَشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ (4)

4. Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
 34:33  أَعْنَاقِ    eǎ’nāḳi    boyunlarına  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Sebe’  Suresi 33. Ayet
وَقَالَ الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا بَلْ مَكْرُ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ إِذْ تَأْمُرُونَنَا أَنْ نَكْفُرَ بِاللَّهِ وَنَجْعَلَ لَهُ أَنْدَادًا ۚ وَأَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ وَجَعَلْنَا الْأَغْلَالَ فِي أَعْنَاقِ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ هَلْ يُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (33)

33. Zayıf sayılanlar da büyüklük taslayanlara: Hayır! Gece gündüz (işiniz) tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz, derler. Artık azabı gördüklerinde, için için yanarlar; biz de o inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.
 36:8  أَعْنَاقِهِمْ    eǎ’nāḳihim    onların boyunlarına  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Yâsîn  Suresi 8. Ayet
إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ (8)

8. Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır.
 38:33  وَالْأَعْنَاقِ    vel’eǎ’nāḳi    ve boyunlarını  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Sâd  Suresi 33. Ayet
رُدُّوهَا عَلَيَّ ۖ فَطَفِقَ مَسْحًا بِالسُّوقِ وَالْأَعْنَاقِ (33)

33. Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
 40:71  أَعْنَاقِهِمْ    eǎ’nāḳihim    boyunlarında  
İsim   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   

Mü’min  Suresi 71. Ayet
إِذِ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَالسَّلَاسِلُ يُسْحَبُونَ (71)

71. O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde, sürüklenecekler,