Ayn-Ta-Vav     ع ط و
Almak, kapmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 14 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
8 kez   أَعْطَىٰ
1 kez   تَعَاطَىٰ
5 kez   عَطَاء
Kökten (أَعْطَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 9:29  يُعْطُوا    yuǎ’Tū    verecekleri  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Tevbe  Suresi 29. Ayet
قَاتِلُوا الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَدِينُونَ دِينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حَتَّىٰ يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ (29)

29. Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.
 9:58  يُعْطَوْا    yuǎ’Tav    kendilerine pay verilmezse  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Şimdiki/Geniş Zaman   

Tevbe  Suresi 58. Ayet
وَمِنْهُمْ مَنْ يَلْمِزُكَ فِي الصَّدَقَاتِ فَإِنْ أُعْطُوا مِنْهَا رَضُوا وَإِنْ لَمْ يُعْطَوْا مِنْهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ (58)

58. Onlardan sadakaların (taksimi) hususunda seni ayıplayanlar da vardır. Sadakalardan onlara da (bir pay) verilirse razı olurlar, şayet onlara sadakalardan verilmezse hemen kızarlar.
 9:58  أُعْطُوا    uǎ’Tū    kendilerine pay verilse  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Tevbe  Suresi 58. Ayet
وَمِنْهُمْ مَنْ يَلْمِزُكَ فِي الصَّدَقَاتِ فَإِنْ أُعْطُوا مِنْهَا رَضُوا وَإِنْ لَمْ يُعْطَوْا مِنْهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ (58)

58. Onlardan sadakaların (taksimi) hususunda seni ayıplayanlar da vardır. Sadakalardan onlara da (bir pay) verilirse razı olurlar, şayet onlara sadakalardan verilmezse hemen kızarlar.
 20:50  أَعْطَىٰ    eǎ’Tā    verendir  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Tâ-Hâ  Suresi 50. Ayet
قَالَ رَبُّنَا الَّذِي أَعْطَىٰ كُلَّ شَيْءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدَىٰ (50)

50. O da: Bizim Rabbimiz, her şeye hılkatini (varlık ve özelliğini) veren, sonra da doğru yolu gösterendir, dedi.
 53:34  وَأَعْطَىٰ    ve eǎ’Tā    ve vereni  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Necm  Suresi 34. Ayet
وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰ (34)

34. Azıcık verip sonra vermemekte direneni?
 92:5  أَعْطَىٰ    eǎ’Tā    hayır için verir  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Leyl  Suresi 5. Ayet
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَاتَّقَىٰ (5)

5. Artık kim verir ve sakınırsa,
 93:5  يُعْطِيكَ    yuǎ’Tīke    sana verecektir  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Duhâ  Suresi 5. Ayet
وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَىٰ (5)

5. Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
 108:1  أَعْطَيْنَاكَ    eǎ’Taynāke    sana verdik  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   1. şahıs, Çoğul   Geçmiş Zaman   

Kevser  Suresi 1. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ (1)

1. (Resulum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.
Kökten (تَعَاطَىٰ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 54:29  فَتَعَاطَىٰ    fe teǎāTā    o da bıçağı çekti  
Fiil   İf’al Kalıbı   Edilgen   3. şahıs, Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   

Kamer  Suresi 29. Ayet
فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ (29)

29. Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
Kökten (عَطَاء) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 11:108  عَطَاءً    ǎTāen    bir lütuftur  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Hûd  Suresi 108. Ayet
وَأَمَّا الَّذِينَ سُعِدُوا فَفِي الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا مَا دَامَتِ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ إِلَّا مَا شَاءَ رَبُّكَ ۖ عَطَاءً غَيْرَ مَجْذُوذٍ (108)

108. Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada ebedi kalacaklardır. Bu (nimetler) bitmez, tükenmez bir lütuftur.
 17:20  عَطَاءُ    ǎTāu    hediyesi  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 20. Ayet
كُلًّا نُمِدُّ هَٰؤُلَاءِ وَهَٰؤُلَاءِ مِنْ عَطَاءِ رَبِّكَ ۚ وَمَا كَانَ عَطَاءُ رَبِّكَ مَحْظُورًا (20)

20. Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.
 17:20  عَطَاءِ    ǎTāi    mükafatı-  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

İsrâ  Suresi 20. Ayet
كُلًّا نُمِدُّ هَٰؤُلَاءِ وَهَٰؤُلَاءِ مِنْ عَطَاءِ رَبِّكَ ۚ وَمَا كَانَ عَطَاءُ رَبِّكَ مَحْظُورًا (20)

20. Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.
 38:39  عَطَاؤُنَا    ǎTāunā    bizim ihsanımızdır  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Sâd  Suresi 39. Ayet
هَٰذَا عَطَاؤُنَا فَامْنُنْ أَوْ أَمْسِكْ بِغَيْرِ حِسَابٍ (39)

39. "İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır" dedik.
 78:36  عَطَاءً    ǎTāen    bir bağış olarak  
İsim   İf’al Kalıbı   Edilgen   Eril   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Nebe’  Suresi 36. Ayet
جَزَاءً مِنْ رَبِّكَ عَطَاءً حِسَابًا (36)

36. Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükafatıdır.