Ayn-Sad-Vav     ع ص و
to strike with a stick. asiya/yasa - to take a stick, come together, collection, accumulation, amazing, gathering, assemblage, congregation. asa - staff, stick, rod, supports, nation, mastery, people, party, tongue, skin, bone. idrib bi asaka al hajer - strike with your staff on the rock, go forth with your people.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 12 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
10 kez   عَصَا2
2 kez   عِصِيّ
Kökten (عَصَا2) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:60  بِعَصَاكَ    biǎSāke    asanla  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   

Bakara  Suresi 60. Ayet
وَإِذِ اسْتَسْقَىٰ مُوسَىٰ لِقَوْمِهِ فَقُلْنَا اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ ۖ فَانْفَجَرَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنًا ۖ قَدْ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٍ مَشْرَبَهُمْ ۖ كُلُوا وَاشْرَبُوا مِنْ رِزْقِ اللَّهِ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْأَرْضِ مُفْسِدِينَ (60)

60. Musa (çölde) kavmi için su istemişti de biz ona: Değneğinle taşa vur! demiştik. Derhal (taştan) oniki kaynak fışkırdı. Her bölük, içeceği kaynağı bildi. (Onlara:) Allah'ın rızkından yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin, dedik.
 7:107  عَصَاهُ    ǎSāhu    asasını  
İsim   Eril   Mansûb İsim   

A’râf  Suresi 107. Ayet
فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ (107)

107. Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi!
 7:117  عَصَاكَ    ǎSāke    Asanı  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

A’râf  Suresi 117. Ayet
وَأَوْحَيْنَا إِلَىٰ مُوسَىٰ أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ ۖ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ (117)

117. Biz de Musa'ya, "Asanı at!" diye vahyettik. Bir de baktılar ki bu, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.
 7:160  بِعَصَاكَ    biǎSāke    asanla  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   

A’râf  Suresi 160. Ayet
وَقَطَّعْنَاهُمُ اثْنَتَيْ عَشْرَةَ أَسْبَاطًا أُمَمًا ۚ وَأَوْحَيْنَا إِلَىٰ مُوسَىٰ إِذِ اسْتَسْقَاهُ قَوْمُهُ أَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ ۖ فَانْبَجَسَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنًا ۖ قَدْ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٍ مَشْرَبَهُمْ ۚ وَظَلَّلْنَا عَلَيْهِمُ الْغَمَامَ وَأَنْزَلْنَا عَلَيْهِمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَىٰ ۖ كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ ۚ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَٰكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ (160)

160. Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, "Asanı taşa vur!" diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) "Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin. "Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı.
 20:18  عَصَايَ    ǎSāye    asa’mdır  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Tâ-Hâ  Suresi 18. Ayet
قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَىٰ (18)

18. O, benim asamdır, dedi, ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; benim ona başkaca ihtiyaçlarım da vardır.
 26:32  عَصَاهُ    ǎSāhu    asasını  
İsim   Eril   Mansûb İsim   

Şu’arâ  Suresi 32. Ayet
فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ (32)

32. Bunun üzerine Musa asasını atıverdi; bir de ne görsünler, asa apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!
 26:45  عَصَاهُ    ǎSāhu    asasını  
İsim   Eril   Mansûb İsim   

Şu’arâ  Suresi 45. Ayet
فَأَلْقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ (45)

45. Sonra Musa asasını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor!
 26:63  بِعَصَاكَ    biǎSāke    değneğinle  
İsim   Eril   Mecrûr İsim   

Şu’arâ  Suresi 63. Ayet
فَأَوْحَيْنَا إِلَىٰ مُوسَىٰ أَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَ ۖ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظِيمِ (63)

63. Bunun üzerine Musa'ya: Asan ile denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı), her bölük koca bir dağ gibi oldu.
 27:10  عَصَاكَ    ǎSāke    asanı  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Neml  Suresi 10. Ayet
وَأَلْقِ عَصَاكَ ۚ فَلَمَّا رَآهَا تَهْتَزُّ كَأَنَّهَا جَانٌّ وَلَّىٰ مُدْبِرًا وَلَمْ يُعَقِّبْ ۚ يَا مُوسَىٰ لَا تَخَفْ إِنِّي لَا يَخَافُ لَدَيَّ الْمُرْسَلُونَ (10)

10. Asanı at! Musa (asayı atıp) onu yılan gibi deprenir görünce dönüp arkasına bakmadan kaçtı. (Kendisine dedik ki): Ey Musa! Korkma; çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz.
 28:31  عَصَاكَ    ǎSāke    asanı  
İsim   Eril   Merfû` İsim   

Kasas  Suresi 31. Ayet
وَأَنْ أَلْقِ عَصَاكَ ۖ فَلَمَّا رَآهَا تَهْتَزُّ كَأَنَّهَا جَانٌّ وَلَّىٰ مُدْبِرًا وَلَمْ يُعَقِّبْ ۚ يَا مُوسَىٰ أَقْبِلْ وَلَا تَخَفْ ۖ إِنَّكَ مِنَ الْآمِنِينَ (31)

31. Ve "Asanı at!" (denildi). Musa (attığı) asayı yılan gibi deprenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın" (buyuruldu).
Kökten (عِصِيّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 20:66  وَعِصِيُّهُمْ    ve ǐSiyyuhum    ve sopaları  
İsim   Eril, Çoğul   Merfû` İsim   

Tâ-Hâ  Suresi 66. Ayet
قَالَ بَلْ أَلْقُوا ۖ فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِنْ سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَىٰ (66)

66. Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor.
 26:44  وَعِصِيَّهُمْ    ve ǐSiyyehum    ve değneklerini  
İsim   Eril, Çoğul   Mansûb İsim   

Şu’arâ  Suresi 44. Ayet
فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ (44)

44. Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve: Firavun'un kudreti hakkı için elbette bizler galip geleceğiz, dediler.