Şin-Ra-Kaf     ش ر ق
to split, rise, slit. sharqiyyun - of or pertaining to the east, eastern. mashriq - place of sunrise, east. mashriqain - two easts/horizons, two places where the sun rises in winter and summer, East and West. mashaariq - different points of sunrise, whence the sun rises in the course of the year, beam, gleam, eastern parts. ashraqa vb. 4 - to shine, rise. ishraaq - sunrise. mushriqun - one on whom the sun has risen, who does anything at sunrise, one entering at the sunrise.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 17 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   إِشْرَاق
1 kez   أَشْرَقَتِ
1 kez   شَرْقِيّ
1 kez   شَرْقِيَّة
11 kez   مَشْرِق
2 kez   مُّشْرِقِين
Kökten (إِشْرَاق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 38:18  وَالْإِشْرَاقِ    vel’işrāḳi    ve sabah  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Mecrûr İsim   

Sâd  Suresi 18. Ayet
إِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِشْرَاقِ (18)

18. Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.
Kökten (أَشْرَقَتِ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 39:69  وَأَشْرَقَتِ    ve eşraḳati    ve parlar  
Fiil   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   3. şahıs, Dişil, Tekil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   

Zümer  Suresi 69. Ayet
وَأَشْرَقَتِ الْأَرْضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ الْكِتَابُ وَجِيءَ بِالنَّبِيِّينَ وَالشُّهَدَاءِ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ (69)

69. Yeryüzü, Rabbinin nuru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.
Kökten (شَرْقِيّ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 19:16  شَرْقِيًّا    şerḳiyyen    doğu yönünde  
Sıfat   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril, Tekil   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Meryem  Suresi 16. Ayet
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مَرْيَمَ إِذِ انْتَبَذَتْ مِنْ أَهْلِهَا مَكَانًا شَرْقِيًّا (16)

16. (Resulüm! ) Kitap'ta Meryem'i de an. Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti.
Kökten (شَرْقِيَّة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 24:35  شَرْقِيَّةٍ    şerḳiyyetin    doğudan  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Dişil   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Nûr  Suresi 35. Ayet
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ ۖ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ ۖ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ ۚ نُورٌ عَلَىٰ نُورٍ ۗ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ ۗ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (35)

35. Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.
Kökten (مَشْرِق) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 2:115  الْمَشْرِقُ    l-meşriḳu    doğu da  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 115. Ayet
وَلِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ ۚ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ وَاسِعٌ عَلِيمٌ (115)

115. Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.
 2:142  الْمَشْرِقُ    l-meşriḳu    doğu  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 142. Ayet
سَيَقُولُ السُّفَهَاءُ مِنَ النَّاسِ مَا وَلَّاهُمْ عَنْ قِبْلَتِهِمُ الَّتِي كَانُوا عَلَيْهَا ۚ قُلْ لِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ ۚ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (142)

142. İnsanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. De ki: Doğu da batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir.
 2:177  الْمَشْرِقِ    l-meşriḳi    doğu  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 177. Ayet
لَيْسَ الْبِرَّ أَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّائِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُوا ۖ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحِينَ الْبَأْسِ ۗ أُولَٰئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ (177)

177. İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!
 2:258  الْمَشْرِقِ    l-meşriḳi    doğu-  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Bakara  Suresi 258. Ayet
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِي حَاجَّ إِبْرَاهِيمَ فِي رَبِّهِ أَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْمُلْكَ إِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّيَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا أُحْيِي وَأُمِيتُ ۖ قَالَ إِبْرَاهِيمُ فَإِنَّ اللَّهَ يَأْتِي بِالشَّمْسِ مِنَ الْمَشْرِقِ فَأْتِ بِهَا مِنَ الْمَغْرِبِ فَبُهِتَ الَّذِي كَفَرَ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ (258)

258. Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik) verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya gireni (Nemrut'u) görmedin mi! İşte o zaman İbrahim: Rabbim hayat veren ve öldürendir, demişti. O da: Hayat veren ve öldüren benim, demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getirmektedir; haydi sen de onu batıdan getir, dedi. Bunun üzerine kafir apışıp kaldı. Allah zalim kimseleri hidayete erdirmez.
 7:137  مَشَارِقَ    meşāriḳa    doğularına  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 137. Ayet
وَأَوْرَثْنَا الْقَوْمَ الَّذِينَ كَانُوا يُسْتَضْعَفُونَ مَشَارِقَ الْأَرْضِ وَمَغَارِبَهَا الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا ۖ وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ الْحُسْنَىٰ عَلَىٰ بَنِي إِسْرَائِيلَ بِمَا صَبَرُوا ۖ وَدَمَّرْنَا مَا كَانَ يَصْنَعُ فِرْعَوْنُ وَقَوْمُهُ وَمَا كَانُوا يَعْرِشُونَ (137)

137. Hor görülüp ezilmekte olan o kavmi (yahudileri) de, içini bereketle doldurduğumuz yerin doğu taraflarına ve batı taraflarına mirasçı kıldık. Sabırlarına karşılık Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz yerine geldi. Firavun ve kavminin yapmakta olduklarını ve yetiştirdikleri bahçeleri helak ettik.
 26:28  الْمَشْرِقِ    l-meşriḳi    doğunun  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 28. Ayet
قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ (28)

28. Musa devamla şunu söyledi: Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir.
 37:5  الْمَشَارِقِ    l-meşāriḳi    doğuların  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 5. Ayet
رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ الْمَشَارِقِ (5)

5. O, hem göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi, hem de doğuların Rabbidir.
 43:38  الْمَشْرِقَيْنِ    l-meşriḳayni    iki doğu  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril, İkil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Zuhruf  Suresi 38. Ayet
حَتَّىٰ إِذَا جَاءَنَا قَالَ يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ فَبِئْسَ الْقَرِينُ (38)

38. O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
 55:17  الْمَشْرِقَيْنِ    l-meşriḳayni    iki doğunun  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril, İkil   Geçmiş Zaman   Merfû` İsim   Belirsiz   

Rahmân  Suresi 17. Ayet
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ (17)

17. (O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
 70:40  الْمَشَارِقِ    l-meşāriḳi    doğuların  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Me’âric  Suresi 40. Ayet
فَلَا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ (40)

40. Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, bizim gücümüz yeter:
 73:9  الْمَشْرِقِ    l-meşriḳi    doğunun  
İsim   İf’al Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Geçmiş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Müzzemmil  Suresi 9. Ayet
رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا (9)

9. O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın.
Kökten (مُّشْرِقِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 15:73  مُشْرِقِينَ    muşriḳīne    güneşin doğarken  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 73. Ayet
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ (73)

73. Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.
 26:60  مُشْرِقِينَ    muşriḳīne    güneş doğarken  
İsim   İf’al Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril, Çoğul   Geçmiş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 60. Ayet
فَأَتْبَعُوهُمْ مُشْرِقِينَ (60)

60. Derken (Firavun ve adamları) gün doğumunda onların ardına düştüler.