Şin-Ta-Ta     ش ط ط
to be far off, wrong anyone, treat with injustice, go beyond due bounds. shattan - extravagant lie, exceeding, redundant, excess. ashatta vb. 4 - to act unjustly.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 3 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   تُشْطِطْ
2 kez   شَطَط
Kökten (تُشْطِطْ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 38:22  تُشْطِطْ    tuşTiT    haksızlık etme  
Fiil   İf’al Kalıbı   3. şahıs, Dişil, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   

Sâd  Suresi 22. Ayet
إِذْ دَخَلُوا عَلَىٰ دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ ۖ قَالُوا لَا تَخَفْ ۖ خَصْمَانِ بَغَىٰ بَعْضُنَا عَلَىٰ بَعْضٍ فَاحْكُمْ بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَىٰ سَوَاءِ الصِّرَاطِ (22)

22. Davud'un yanına girmişlerdi de Davud onlardan korkmuştu. "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster" dediler.
Kökten (شَطَط) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 18:14  شَطَطًا    şeTaTen    saçma sapan  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Kehf  Suresi 14. Ayet
وَرَبَطْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَٰهًا ۖ لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14)

14. Onların kalplerini metin kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.
 72:4  شَطَطًا    şeTaTen    saçma şeyler  
İsim   İf’al Kalıbı   Eril   Şimdiki/Geniş Zaman   Mansûb İsim   Belirsiz   

Cin  Suresi 4. Ayet
وَأَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى اللَّهِ شَطَطًا (4)

4. Doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), Allah hakkında pekaşırı yalanlar uyduruyormuş.