Gayn-Ye-Zay     غ ي ظ
Kızdırmak

  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 11 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   تَغَيُّظ
1 kez   غَائِظُون
6 kez   غَيْظ
3 kez   يَغِيظُ
Kökten (تَغَيُّظ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 25:12  تَغَيُّظًا    teğayyuZen    öfkesini  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   İsim Fiil   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Furkân  Suresi 12. Ayet
إِذَا رَأَتْهُمْ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظًا وَزَفِيرًا (12)

12. Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını) ve uğultusunu işitirler.
Kökten (غَائِظُون) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 26:55  لَغَائِظُونَ    leğāiZūne    kızdırmaktadırlar  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril, Çoğul   Merfû` İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 55. Ayet
وَإِنَّهُمْ لَنَا لَغَائِظُونَ (55)

55. "(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir."
Kökten (غَيْظ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 3:119  الْغَيْظِ    l-ğayZi    öfke-  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 119. Ayet
هَا أَنْتُمْ أُولَاءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا عَضُّوا عَلَيْكُمُ الْأَنَامِلَ مِنَ الْغَيْظِ ۚ قُلْ مُوتُوا بِغَيْظِكُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ (119)

119. İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında "İnandık" derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.
 3:119  بِغَيْظِكُمْ    biğayZikum    öfkenizden  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 119. Ayet
هَا أَنْتُمْ أُولَاءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوا آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْا عَضُّوا عَلَيْكُمُ الْأَنَامِلَ مِنَ الْغَيْظِ ۚ قُلْ مُوتُوا بِغَيْظِكُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ (119)

119. İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında "İnandık" derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.
 3:134  الْغَيْظَ    l-ğayZe    öfkelerini  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Âl-i İmrân  Suresi 134. Ayet
الَّذِينَ يُنْفِقُونَ فِي السَّرَّاءِ وَالضَّرَّاءِ وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ ۗ وَاللَّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ (134)

134. O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.
 9:15  غَيْظَ    ğayZe    öfkesini  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril   Mansûb İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 15. Ayet
وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ ۗ وَيَتُوبُ اللَّهُ عَلَىٰ مَنْ يَشَاءُ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (15)

15. Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.
 33:25  بِغَيْظِهِمْ    biğayZihim    öfkeleriyle  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ahzâb  Suresi 25. Ayet
وَرَدَّ اللَّهُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا خَيْرًا ۚ وَكَفَى اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ الْقِتَالَ ۚ وَكَانَ اللَّهُ قَوِيًّا عَزِيزًا (25)

25. Allah, o inkar edenleri hiçbir fayda elde edemeden öfkeleri ile geri çevirdi. Allah (ın yardımı) savaşta müminlere yetti. Allah güçlüdür, mutlak galiptir.
 67:8  الْغَيْظِ    l-ğayZi    öfke-  
İsim   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   Eril   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Mülk  Suresi 8. Ayet
تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ ۖ كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ (8)

8. Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.
Kökten (يَغِيظُ) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 9:120  يَغِيظُ    yeğīZu    öfkelendirecek  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Tevbe  Suresi 120. Ayet
مَا كَانَ لِأَهْلِ الْمَدِينَةِ وَمَنْ حَوْلَهُمْ مِنَ الْأَعْرَابِ أَنْ يَتَخَلَّفُوا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ وَلَا يَرْغَبُوا بِأَنْفُسِهِمْ عَنْ نَفْسِهِ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ لَا يُصِيبُهُمْ ظَمَأٌ وَلَا نَصَبٌ وَلَا مَخْمَصَةٌ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا يَطَئُونَ مَوْطِئًا يَغِيظُ الْكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنْ عَدُوٍّ نَيْلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُمْ بِهِ عَمَلٌ صَالِحٌ ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ (120)

120. Medine halkına ve onların çevresinde bulunan bedevi Araplara Allah'ın Resulünden geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarını düşünmeleri yakışmaz. İşte onların Allah yolunda bir susuzluğa, bir yorgunluğa ve bir açlığa duçar olmaları, kafirleri öfkelendirecek bir yere (ayak) basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları, ancak bunların karşılığında kendilerine salih bir amel yazılması içindir. Çünkü Allah iyilik yapanların mükafatını zayi etmez.
 22:15  يَغِيظُ    yeğīZu    öfkelendiği  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hac  Suresi 15. Ayet
مَنْ كَانَ يَظُنُّ أَنْ لَنْ يَنْصُرَهُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ فَلْيَمْدُدْ بِسَبَبٍ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ لْيَقْطَعْ فَلْيَنْظُرْ هَلْ يُذْهِبَنَّ كَيْدُهُ مَا يَغِيظُ (15)

15. Her kim, Allah'ın, dünya ve ahirette ona (Resulüne) asla yardım etmeyeceğini zannetmekte ise, (Allah ona yardım ettiğine göre) artık o kimse tavana bir ip atsın; (boğazına geçirsin); sonra da (ayağını yerden) kessin! Şimdi bu kimse baksın! Acaba, hilesi (bu yaptığı), öfke duyduğu şeyi (Allah'ın Peygamber'e yardımını) gerçekten engelleyecek mi?
 48:29  لِيَغِيظَ    liyeğiyZe    öfkelendirsin diye  
Fiil   Tefa’ul Kalıbı   Etken   İsim Fiil   3. şahıs, Eril, Tekil   Şimdiki/Geniş Zaman   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Fetih  Suresi 29. Ayet
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ ۚ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاءُ بَيْنَهُمْ ۖ تَرَاهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا ۖ سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِمْ مِنْ أَثَرِ السُّجُودِ ۚ ذَٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِي التَّوْرَاةِ ۚ وَمَثَلُهُمْ فِي الْإِنْجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْأَهُ فَآزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوَىٰ عَلَىٰ سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ ۗ وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْهُمْ مَغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا (29)

29. Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kafirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kafirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükafat vadetmiştir.