Gayn-Be-Ra     غ ب ر
to be dusty, dust coloured, lag behind, gloom, remained, lasted, continued, tarried, stayed, waited, passed/went away, recrudescent.
  Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 8 kez geçiyor.

GÖVDE(LER)
1 kez   غَبَرَة
7 kez   غَٰبِرِين
Kökten (غَبَرَة) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 80:40  غَبَرَةٌ    ğaberatun    tozlanmış  
İsim   Dişil   Merfû` İsim   Belirsiz   

Abese  Suresi 40. Ayet
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ (40)

40. Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş,
Kökten (غَٰبِرِين) türemiş Kelimeler ve Kur'anda geçtiği ayetler

 7:83  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    geride kalanlar-  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

A’râf  Suresi 83. Ayet
فَأَنْجَيْنَاهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ (83)

83. Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kafirlerden) idi.
 15:60  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    geri kalanlardan  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Hicr  Suresi 60. Ayet
إِلَّا امْرَأَتَهُ قَدَّرْنَا ۙ إِنَّهَا لَمِنَ الْغَابِرِينَ (60)

60. "(Fakat Lut'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik."
 26:171  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    geride kalanlar  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Şu’arâ  Suresi 171. Ayet
إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ (171)

171. Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).
 27:57  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    kalanlardan olmasını  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Neml  Suresi 57. Ayet
فَأَنْجَيْنَاهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ قَدَّرْنَاهَا مِنَ الْغَابِرِينَ (57)

57. Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı müstesna; onun geride (azaba uğrayanların içinde) kalmasını takdir ettik.
 29:32  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    kalacaklar-  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 32. Ayet
قَالَ إِنَّ فِيهَا لُوطًا ۚ قَالُوا نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَنْ فِيهَا ۖ لَنُنَجِّيَنَّهُ وَأَهْلَهُ إِلَّا امْرَأَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ (32)

32. (İbrahim) dedi ki: Ama orada Lut var! Şöyle cevap verdiler: Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o, (azapta) kalacaklar arasındadır.
 29:33  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    kalacaklar-  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Ankebût  Suresi 33. Ayet
وَلَمَّا أَنْ جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سِيءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالُوا لَا تَخَفْ وَلَا تَحْزَنْ ۖ إِنَّا مُنَجُّوكَ وَأَهْلَكَ إِلَّا امْرَأَتَكَ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ (33)

33. Elçilerimiz Lut'a gelince, Lut onlar hakkında tasalandı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemedi. Ona: Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna, dediler.
 37:135  الْغَابِرِينَ    l-ğābirīne    azabda kalacaklar  
İsim   Etken   Eril, Çoğul   Mecrûr İsim   Belirsiz   

Sâffât  Suresi 135. Ayet
إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ (135)

135. Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,